21 Nisan 2017 Cuma

Sevgilisinden Türkan'a (ikinci mektup)











İskenderun
10.9.942



Güzelim, Canım Türkan,

Terhisimin yaklaştığı şu günlerde, yine mektuplarımın arası uzadı. Sebep yine aynı. Yalnız şunu söyliyeyim ki, 4 aydan beri Cumartesi ve Pazarlar dahil boş geçen günüm yok. Hatta haftamın bir çok geceleri bile çalıştığımı söylesem mübalağa yapmadığıma inan. Evvelki gün tartılmıştım. Son senelerde 62-63 kilodan aşağı düştüğüm yok iken (55) kilo geldim ki. Bu da fazla mesai ve Resmi işlerin geceleri bile zihnimi işgal etmesi neticesi uykusuzluk. Son zamanlarda geceleri üst üste 5-6 saat uyumuş değilim. Geçen gün annemle telefonla görüşürken Nasılsın sualine, iyi değilim dedim ve sebep olarakta kısaca fazla mesaiden bahsettim. Annem:

- Her kesin işini ..... göreceksin. Yoksa kırk yılın işimi ..... Bitireceksin, diye adeta bana kızdı. Hakkıda var ya, ne yaparımki bitecek tükenecek gibi değil. Her biride tehlikeli ve mes'uliyeti mucip. Bütün bu çalışmamıza rağmen yine de laf işitiyoruz. Ne yapabilirim ki askerlik... bugün yine bir iş için gelmiştim. 5 gündür yine burada idim. Akşama dönmek istiyordum. Fakat general Dörtyol'a gitmiş, yarın sabah gelecekmiş. Tabii mecburen bu gece burada kaldım.

Yabancı ile aynı odada yatmayı hiç sevmediğim için ve otelde tek yataktaki oda bulamadığım için iki yataklı bir odayı iki yatağı ile beraber kiraladım. Maksadım odamda kimse bulunmasın. Gerçi başka bir insan ile aynı odada yatmam dedim ama bu sözümün sana hükmü yok. Hatta senin aynı odada olup aynı karyolalarda bulunman lazım, elzem, zaruri. Bunu bilahare konuşuruz.

Oteldeki yerimi temin ettikten sonra deniz kenarındaki gazinolardan birinde oturdum. Önümdeki Sefaret caddesinde de geçenleri seyrediyorum. Kulağım sahili döven denizin sesini dinliyorum. Hele denizde batan güneşi seyretmek doyulmaz bir zevk veriyor.

İşte bu dakika içinde kalbim aşkınla çarparak bu satırları yazıyorum. Yukarıda anlattığım çalışma esnasında, her zaman her yerde ve her işte olduğu gibi yine aşkımdan kuvvet alıyor hayalimdeki tatlı hatıraları düşünerek günlerimi geçiriyorum.

Dün akşam başladığım mektubu ihmal edip postaya atmak nasip olmadı. Bu sabah otelin balkonu önünde dışarda yağan yağmuru dinleye dinleye devam ediyorum.

Geçenlerde annem bir mektubunda Hataya gelmekten bahsediyor ve (ne dersin, bir mani yoksa bana bildir) diyordu. O akşam telefonla kendisi ile görüştüm ve gelmesini söyledim ama Ramazan yaklaştı diye tekrar tereddüde düşmüş. Gelirse bildirecekmiş. O akşam sana selam göndermiştim. Herhalde almışsındır.

Bu gece otelde sivri sineklerle ederek sabahı buldum.

                                                               -----------------------------------------------------
Son üç dört senem ekseriya fukaradan hariçte geçtiği için gurbet hayatına alışmıştım. Fakat bu son günlerde fukara'yı öyle özlüyorum ki...

Elimde olsa bir kuş alıp yanınıza geleceğim. Bu arzuyu duymamda benim en büyük amel aldığım muhakkak, fakat elden ne gelir. Mamafih I. Teşrin nihayetinde terhis edileceğim. Aşağı yukarı kat'i gibi bir şey..

Burada 1,5 ay kadar bir şey kalmış oluyor. Bu 1,5 ayı da sevgimi kalbimde yaşatarak geçiririm. Ondan sonra artık ayrılık yok.

                                                               -----------------------------------------------------
Bu mektubum istediğim gibi olmadı. Fakat benden yana haber vermesi bakımından mektup yerine geçer sanırım.
Buradaki üzüntülerimle seni de üzmek istemem amma seninle dertleşmeyipte kiminle dertleşeyim. Düşündüm ki bu dünyada benim en yakınım sensin.
Annemlere bile mektup yazamadığım için onlarla da hasbihal edemiyorum.
Şimdilik Allahaısmarladık hasret ve sevgi ile güzel gözlerinden öperim canım, sevgili Türkanım.

İmza

Büyüklere ve küçüklere selam söylemeyi unutmazsın değil mi yavrum.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder