30 Temmuz 2018 Pazartesi

Kardeşinden Ablasına







Sevgili Ablacığım

Bu hafta on gün evvel hoş beş mektubunu aldım. Çok memnun oldum.
Bende sana hemen o gün, kısa da olsa hemen cevap yazmak azminde idim fakat maalesef yine bugüne kadar uzadı.

Şimdi sana kısa yazmak zorundayım ki, mektubumu sana ulaştırmam mesel olsun. Aksi halde bundan öncekilerde olduğu gibi yarım, yarım kalmış nice mektuplarımın, buradaki çekmecemde dosyalarımı doldurmuştur ve sana yine hiç biri ulaşmayacak!

Esasen şimdi, sekiz aya yakın, ayrılık zamanında durumlarımıza ait gerekse evvelki mevzulardaki hadise, haber meselelerin, yazmaya, anlatmaya artık muktedir değilim.

Çok samimi olamam artık bende tükendim.


26 Temmuz 2018 Perşembe

Kardeşinden Ağabeyine








6/3/1975
B.Li………

Kıymetli
               Ağabeyim;

Son gönderdiğiniz ….. mektubu aldım. Çok teşekkür ederim. Ayrıca para durumuda aydınlığa kavuştu ona da memnun oldum.
Yalnız beni üzen bitmeyen borçların tevali etmesi.
Şimdi ağabeyciğim bankadaki son hesabın doğrudan doğruya bono karşılığı olarak kullanılmasında fayda var. Sonra hesabı şaşıyor. Ne kadar kaldı diye.
Diğer husus dairelerin mecburi gider masrafları bunları burdan ayrıca extra olarak göndermek istiyorum. Onun için Behnan Canatan (Fındıkzade) beye Sait Aykun, Necati Avcı veya Fahrettin Pamuk beylere (Yeşilyurt) telefon ederek ne kadar borcum olduğunu ve aylık mecburi gider masraflarının ne olduğunu soruverirsen beni ziyadesiyle memnun bırakmış olursun. Bunlar yakıt ve kapıcı parası, temizlik parasının olması gerekir.
Ağabeyim Fındıkzadedeki yöneticiyle kavga etmiş tekrar muhatap duruma sokmayalım.
Ağabeyciğim biliyorsun şu hususta da bana bir faydanız dokunur.
 ………. sınınki evveli sene 100.000 lira ile hastanenin açılması için ….. etmişti. Fakat şimdi almış olduğumuz malumatlar hiç iyi değil. Ortaklardan altı kişi ayrılmış geriye kalan ben hariç 4 kişi bunların hisselerini satın almışlar. Ve bu senede hissedarlara ayrı ayrı 25.000’er lira falan düşmüş. Geçen gün halen ortaklığı devam eden arkadaştan mektup aldım. Arzu edersem benimde hissemi alacaklarını yazıyor. Ben şimdilik kalmasını yazdım. Acaba siz bankanın araştırma servisiyle bu hastanenin durum ve istikbali hakkında bir malumat edinebilir misiniz. Benim için çok mühim. Bugünlerde kati karar vermem şart.
Ayrıca ağabeyime Yoncalık tarlanın satılması için (Hisse ve ….) mektup yazdım. Lütfen sizde sıkıştırın satılsın. Tahmin ediyorum oda para sıkıntısı çekiyor. Benimkini söylemeye hacet yok meydanda.
Muayenehane için kira vermemize lüzum yok. Şubat dahil Erol vermiş durumda. Şimdilik o çalışıyor.
Sevgili ağabeyciğim gene sana zahmetlerim oldu. Ellerinden öper selam ve sevgilerimi iletirim. …..’ye selamlar. Yavrunun gözlerinden öperim.

İmza

Meraklısına:

https://eksiup.com/e5c5b223f21

Fotoğrafta ayakta soldan üçüncü kişi mektupta adı geçen Behnan Canatan'dır.

20 Temmuz 2018 Cuma

Özlem'den kendine veya herhangi birine






Şu anda hissettiklerimi kağıda dökmeye adeta korkuyorum. Zannedersem bu korku bir gün başkalarının bu kağıdı okuyabileceklerini bilmemden kaynaklanıyor.

Saçma değil mi? Ne yazmak istediğimi, neleri söyleyememe baskısından kurtulmak istediğimi unuttum. Birazda rahatlar gibi oldum.

Esasında şu satırları tuvalette yazıyorum. Otururken birden aklıma hem yazmaya devam etmek hem de tuvalet ihtiyacını gidermek geldi. Tam “ne” kelimesini yazdığım sırada annem “Özlem”, “Özlem” diye beni çağırdı. Puaça yapmamı söyledi. Bende uysal uysal “Peki!” dedim. Sanki daha biraz önce öfkelenen ben değildim. Puaçayı yaptım. ama yağ acımış olduğu için pek güzel olmadı, yumuşaklığı falan güzeldi ama…

Şimdi de ruh halimdeki bu ani fırtına ve bıçakla kesilir gibi kesilişimin nedenlerini arayacağım. Birden sinirlenirsin diye bir şey yok belki de çünkü… evet çünkü bunlar yani sinirlendirici damlalar teker teker gelmişti; ama büyük ama küçük. Son gelen ise orta boy idi. Buna rağmen taşırmaya yetti. Sonraki sessizlik? Neden olabilir bu? Belki de sinirlendiğim şeyin saçma olduğunu anladığım için. Evet evet bundan olacak.

Sorun bir bakış açısından çözümlendi. Öbürünü de başka zamana bırakıyorum.

17 Temmuz 2018 Salı

Türk Optimist Derneği'ne bir istifa mektubu





TÜRK OPTİMİST

BAŞKAN:
MAHMUT C. BARLA
KALAMIŞ EGEMEN SK. 13 UZAY
APT. D.7
KIZILTOPRAK-İSTANBUL

GENEL YAZMAN
AHMET M. SERİM
CEVİZLİK GÜLŞEN SK. 5/1
KADIKÖY-İSTANBUL

SALI 29 HAZİRAN 1971 İSTANBUL

Sayın Ahmet SERİM

Bu güne kadar geçen beraber mesaimiz için sizlere çok teşekkür ederim. Optimist Birliği olarak çalışmaya başladığımız günden bu yana muhakkak bir şeyler yapmaya çalıştık, bir kısmında muhakkak bir şeyler yapmaya çalıştık, bir kısmında muvaffak olduk, bir kısmını başaramadık, ama şüphesiz ki hiç birimiz bu güzel sınıfın gelişmesini durdurmak ve gelişmeyi baltalamak için çalışmadık, ortaya çıkardıklarımız az da olsa günahı ve sevabı ile ortadadır.
Bu sınıfı ileri götürmek bir şeyler yapabilmek için gecelerimizi, gündüzlerimizi verdik, yetişenler ve kıyılarımızı süsleyen yelkenler bizler için bir övünç kaynağı oldu.
Geçmişde atılan tohumlar tutmuş, az bir fire vermiş olduğunu kaydetmek gözlerimizi hakikatin ışığından kaçırmak olacaktır, filizlerin boy atmaya başladığı bu günlerde dışardan gelen baskılar içimizde bazı fikir ayrılıklarına sebeb olmuştur, muhakkaktır ki, hiçbir işde tam bir uyuşma beklenemez, bu fikir potasından çıkmayan düşünceler sakat kalmaya mahkumdur, fakat bu uyuşmazlık giderek ilerde bazı kırgınlıklara neden olma yolunu tuttuğuda gözlerden kaçmamaktadır.
Ben kendi kişisel görüşüm olarak sınıf kurallarının aynen uygulanmasını savunarak belki kendi açımdan haklı olduğum bir nokta da sizlerden ayrıldım ama hiçbir kimse müşterek kararlarımız hilafına bir işlem yaptığımı ispat edemez.
Ben bu sınıfın yetiştiği bu günlerde verilecek tavizlerle giderek diğer sınıflar gibi yozlaşacağını düşündüğümden bu güne kadar sizlerle beraber kurduğumuz sistemin yıkılmasına imza atamıyacağımı düşünerek istifa etmiş bulunuyorum.
Bu kararımdan dönmeye niyetli olmadığımıda belirtmek isterim.
Sizlerle beraber geçen güzel çalışma günlerimiz benim için gayet güzel hatıralar olarak kalacaktır.

16 Temmuz 2018 Pazartesi

Adil Ülkü'den Nermin Pura'ya




SAYIN RESSAM
NERMİN PURA
Hanımefendiye……..

Güzeller güzeli bir, sanat yuvasındayız…
Gönüllerimiz şu an, yemyeşil ışık dolu…
Bir sanat denizinde, Cennet ortasındayız…
Bu şah eserler bize, sunuyor mutlu yolu…

X             X             X             X             X

Elleriniz var olsun, sanat yaratan eller…
Bu fırçalar boyalar, sanki göklerden eser…
Size tükenmez saygı, size candan sevgiler…
Şu tablolar ne de hoş, yüzlerimize güler..!

5/4/1986
KADIKÖY

Saygılarımla…


ADİL ÜLKÜ

13 Temmuz 2018 Cuma

A. Benseverli ile Haluk San'dan Müşerref Çengeloğlu'na











5.2.1964

Sevgili Doktorcuğum

Mektubunuzu dün aldım sizi bu kadar beklettiğime çok üzüldüm. Tontonum ben üç hafta evvel cumartesi günü akşamı Semiha Hanımla size geldim fakat ne siz ne de Handan hanımlar evde yoktular, ben de hemen döndüğüm için, bir ikinci defa sizi arayamadım, bir hafta kaldım amma Rahmiye ablanın kızında idim malum çokta kıştı tekrar tekrar gelemedim.

Şekerim sizin terziye defalarca gittim. İzmire gitmiş iki gün evvel gelmiş. Sizin işler hazırmış yarın gidip alıcam tabiği doğru ise. Çünki sokakta gördüm. Çok güzel yaptım dedi. Tanıdıklarınızdan gelen olursa isterseniz bize uğrayıp alsınlar, buradan da münasip gelenler olursa ben gönderirim.

Kimseyi bulamassakta bayramdan sonra ben geliyorum elim çok dolu olmazsa getiririm, yahutta size mektup yazarım vapurdan alırsınız. Hele bir Hatice hanımın elinden alalım, galiba biraz da fark istiyormu, 10-15 lira vereyim mi? Ne dersiniz Sahureye söylemiş.

Sizin bayramda gelmeye niyetiniz yok mu? Yüksel geldi mi? Hafız abladan ne haber?

Bu hafta konser var mı? Biz burada öyle şeylerden mahrumuz bir yandan da iyi oluyor çünki para pul yetecek gibi deyil tabiği. Bursa fiyatı olursa gayet iyi olur koşa koşa gideriz. Amma İstanbul fiyatı pek ağır.

Tontonum eviniz nasıl ısınıyor mu? Ammen ben bu sene hiç ısınamıyorum. Havalar pek soğuk gidiyor. Canım hiçbir iş yapmak istemiyor. Pek tenbel oldum. Şu anda Haluk geldi tepeme bindi. Yaazılarıa son verip Ben ve Ablam selam edip ayrı ayrı yanaklarınızdan öperiz. Haluk ellerinizden öpüyor, Annemin Babam, Enişte ve Rahmiye Ablanın ayrı ayrı selamları var, Handan hanıma da ayrıca selamlar.

Arkaza Haluk yazacakmış.

      A.     Benseverli

DOKTOR TEYZECİĞİM SİZİ ÇOK ÖZLEDİM.

HALUK SAN

12 Temmuz 2018 Perşembe

Leyla'dan Tahsin Abisine









Tahsin Abi

Size mektup yazmaya yüzüm yok. Size karşı mahcup durumdayım. İnanın ki işim olduğu zamanlar mektup yazıyor sanmayın size her zaman mektup yazmayı arzuluyorum ama gel velakin tek kusurum şu benim şu cahil olmam. Benim bütün ümitlerimi kırıyor. Biliyorsunuz ki oradayken iki harfi bir araya getirip yazamıyordum. İşte mektup yazmamamın sebebi aşalık duygusu hele almanlara karşı cahillik büyük bir kusur. Daha size bu hususlardan bir dahaki mektubumda izah edicem. Şimdi bu mektubu acele yazıyorum. Osman yine buraya gelmeye kalkmış. 15 güne kadar pasaport çıkartıyormuş. Yine benden para istiyor. Ne yapacayımı şaşırdım. Yalnız bu seferlik deyil kaç aydır benim başımın etini yiyor bende en sonunda hiç birisinin mektubuna cevap vermedim tam iki ay. Bu seferde konsolosluğa gitmişler. Beni aramışlar. Şimdi Osman geldiyi zaman sizden ricam iyce …… olarak buraya gelip gelmiyceni anladıktan sonra parasının yarısını verin. Bir senedin şu para meselesinden bıktım. Siz bu parayı neden doğrudan doğruya benden istemediniz. Şimdi bu sıkıntıya girmeyecektik. Her neyse mektubumu burada kısa kesiyorum. Size yakında yine mektup yazıcam.

Ablamın ve sizin ellerinizden öperim Samininde büyük sevgilerimle gözlerinden öperim.
Beni soranlara büyük selamlar.

Leyla

10 Temmuz 2018 Salı

Kızından Annesine ve Cankoya







20 Ocak 1958
Salı

Sevgili Cankocuğum…

Yollamış olduğunuz kısa mektubu şimdi aldım, kısa olmasına rağmen ne kadar sevindiğimi tarif edemem. Nasılsınız? İyi misiniz ben iyiyim. Biraz evvel babam geldi. Ankaradan dönüyormuş saat 2.5 tayyaresi ile Bursaya gidiyormuş. Babamla konuşurken Schnestey sizin ve babamın yolladığınız mektubu aldım. Bizim mektep Şubatın ilk haftası karneleri alıyoruz. Cankocuğum kusura bakmayın hepinize mektubu aynı kağıda yazıyorum, çünkü başka kağıdım yok. Siz ne zaman İstanbul’a geleceksiniz? Sizi bekliyorum. Mektubuma burada son verirken yanaklarınızdan öper mektubumun cevabını beklerim. Sizi çok özledim.

Sevgili anneciğim…

Mektubunu aldım çok sevindim biraz evvel babam geldi. Buraya gidiyormuş.
Hülyaya üç tekerlekli bisiklet almış, evde Amerikalılardan kızılcık rengi bir masa almış çok güzelmiş. Seni çok özledim nasılsın iyi misin? Ben iyiyim Hülya, Necla ablam ve Leyla ne yapıyorlar? Bana diktiğin gri etek için teşekkürler. Eteği Cumartesi günü babamla muhakkak gönder, tabii bu arada da benim pazen eteğide dikiyorsundur değil mi? Ben orlon bluzlarımı iki defa giydim fakat leş gibi oldu. Anneciğim senden bir ricam var; ama babama söyleme belki kızar, bana Bursadan yün bir kazak al ve yolla ne olursun, herkesin bir yün kazağı var fakat benim lacivert kazaktan başka kazağım yok, birde anneannemde benim çekmecemde beyaz triko bluzum var onu yolla, jimnastik dersinde giymek için. Anneciğim mektubuma son verirken ellerinden öper, mektubun cevabını çok acele beklerim eteği unutma!... Cumartesi günü ….dan beni çıkarttılar. Yanaklarından öperim.
Anneannemi benim için öp.