26 Ekim 2018 Cuma

Kızından Annesine ve Ablasına








               Sevgili Ablacığım ve Canım Anneciğim

Satırlarıma başlamadan evvel …… selamlarımı sunar hasretle hepinizim ellerinden küçüklerinde yanaklarından öperiz.
Göndermiş olduğunuz sevimli mektubu aldık sağol böyle neşeli mektuplarınız geldi mi bizlerde hem seviniyoruz hemde …..ğimiz gitmiş oluyor. Sezenden bizede mektup geldi. Muğla’ya gideceğini yazıyordu. Bizlerde temelli olarak gidecek sandık ama senden bu mektubu alınca izine gittiğini anladık. Peki Sezer şimdi çalışmıyor kim para verecek sigortası aylık bağlıyor mu? Ben ona mektup attım sende bana daha tafsilatlı yaz, Gülnurla, Tuğrul ne yapıyorlar sınıflarını geçti mi bana yaz olmaz mı.
Aynurun meselesine üzüldüm yazık oldu. Mahkemelik olmuşlar mı belki bu izinde birlik olup barıştırırız kolay değil bir yuva yıkılması eğer Aynur telefon ederse böyle söylersin. Merak etmesin ben orhanada buradan kart atarım. Ablacığım bu sene Allah nasip ederse Haziranın 13 ünde Cuma günü ben Nur ve Füsunla beraber arabayla hareket ediyorum. Gülten de Perşembe günü ve Cuma günü Lufthansa ile hareket edecek ben sana yine saati ve ne zaman geleceğimi yazacağım. Siz gidip karşılarsınız olmaz mı. Yalnız Gülşah Haziranın 9 unda gözlerinden ameliyat olacak. Hani evvelki gibi çapaklanıyor ve sulanıyor. Göz kliniğine götürdük doktor göz kanalları tıkalıymış açacaklar tam da izin zamanına rastladı.
Allatan hayırlısı inşallah geçer ….. taraftan maşallah var ben size ameliyattan sonra hemen kart atarım merak etmeyin. Para meselesine gelince gelince konuşuruz. Avondan da çok şey getiriyoruz ayrıca kadın eşyaları. Annemin ….. yaptığına pek memnun olduk inşallah böyle devam eder kendi sıhhati için öyle değil mi sonra böyle ikide birde eğilip kalkmasın devamlı masaj yaptırsın doktora söyleyin. O tonton Ersanla Esini zaten hepimiz özledik. Bilhassa burnumuzda tütüyorlar hele yengelerimi görme bir yere gitse ağzından düşmüyor hepimizden evvel onlar. Ablacığım Almanya dediğim gibi kötü sayılmaz bir yandan iyi bir yandan da kötü o da gurbetlik olduğu için geri taraftan hakkı yenmez bizleri yükseltti adam etti yoksa Türkiyede serseri olacaktık. Oraya temelli dönünce tam olgun bir insan gibi dönmüş olacağım daha iyi değil mi hemde para kazanıp. İhsan beyler bu sene yine gelmiyorlar vazgeçtiler. Çünkü çalıştığı yer müsaade etmedi onun için öğrenmeye lüzum yok artık üstüne düşme.
İhtiyarları görme sizden selam geldi dedik çok memnun oldular her zaman beraberiz izin yaklaştığı için üzülüyorlar artık biz gelene kadar yolumuzu gözlerler geçen gün Gülşahla kliniğe götürdük onlar bile sabah sabah bizlerle beraber geldiler ayrılmadan.
Agop yine hastahaneye yattı her tarafı şişti Surpihte.

25 Ekim 2018 Perşembe

H. Özden'den Yalçın Beye







25.6.981

Yalçın Bey
            Satış işlemlerini Cuma günü tamamladıktan sonra Pazartesiyi beklemek için kendimde gerekli gücü görmediğimden o akşam Ankaraya geldim. Şimdi Bodruma gidiyorum. 10-15 gün sonra İstanbula geleceğim o zaman sizi rahatsız edip gerekli görüşmeyi yaparız.

Saygılarımla
H. Özden

24 Ekim 2018 Çarşamba

T.Y. Ergün'den Müşerref Çengeloğlu'na








30.12.65
Trabzon

Sevgili Müşerrefciğim;

Sana mektup yazmakta geciktim. Bu ara hastane de şimdiye kadar çalışmadığım bir şekilde çeşitli müdahaleler yaparak çalıştım. Bir de …… …….. vefat etti. Bu benim ilk kayıbımdı, inşallah sonuncusudur da. Çok çok üzüldüm. Şimdi tazminatı aldığınızdan sakatlanmışsındır. Ben burada muayenehanemi kapatmadım. Ankaraya tayinimi istedim. Henüz bir ses seda yok. Güya Mehmet Yanız söz verdi ama ne dereceye kadar sözünü tutar onu sen daha iyi bilirsin. Ben marttan sonra gitmek istiyorum. Şimdi kış ve soğuk olduğu için nakil kolay olmaz. Ben de yarın Ankaraya gidiyorum. Hem 10 günlük iznimi kullanırım hem de ev ve tayin işini görüşmek birazda gezip, dinlenmek istiyorum.
Hocama plak için söyledim. Hakana çok çok teşekkür ediyoz. Ailece hepimiz iyiyiz. Hepsi gözlerinden öpüp diliyorlar. Ben de mektubuma son verip iyi seneler temennisi ile gözlerinden öperim canım.


T. Y. Ergün

23 Ekim 2018 Salı

Ebru'dan Meçhule








1 Ekim 1999

Cholderton



İnsanlar tek başlarına alfabedeki harfler gibiler. Hemen hemen hiçbir anlam ihtiva etmiyorlar. Bir şey ifade etmeleri için, yine harfler gibi yanyana gelmeleri gerekiyor ki, anlamlı bir kelime olabilsinler.
Şu dönem galiba hayatımın en anlamsız dönemi. İki haftadır sadece harfim. Bu daha ne kadar sürecek bilmiyorum ama ben artık bir kelimeye ait olmak istiyorum.

Hayatımın bu iki haftalık dönemi, İstanbul’daki ilk dönemlerimi hatırlatıyor. Aramızda sadece uzaktan kan bağının olduğu, ondan başka hiçbir ortak noktamız bulunmadığı bir ailenin yanında kaldım ilk ay. Evde kendimi hiç iyi hissetmiyordum. Okuldaysa kendime göre bir arkadaşa rastlamamıştım. Bütün zamanlarım ev-okul, bazen de ev-okul-Kadıköy (Salı Pazarı) arasında geçiyordu. İstanbul’u hiç öğrenemeyecek ve hiç iyi hissedemeyecekmişim gibi geliyordu. 6 sene sonra, hemen hemen aynı zamanlarda yine böyle hissetmem ne tuhaf.

Yine evde huzurlu değilim. Yine çevreyi tanımıyorum ve yine sadece bir harfim. O zaman daha genç, daha bıçkındım. Hiçbir sosyal statüm yoktu. Sadece Ebruydum. O şekilde pek çok şey daha rahat göğüsleniyormuş meğer. Şimdiyse çok farklı. İnsanlar bana seslerini yükselttiklerinde sadece Ebru yaralanmıyor. Hem Ebru Hemşire, hem de -henüz deneyimi olmasa bile- Ebru Öğretmen yara alıyor.
Hayat her geçen gün insanlar için daha da zorlaşıyor. Çünkü insanın beklentisi artıyor. Çocukken insanların insanca davranışları hususunda hiç kafa yormazsın. Aksi davranışlar seni fazla hırpalamaz. İlerleyen zamanla birlikte insanların insanca davranmaları hususunda bir beklentin doğar. Ama bu beklenti her zaman gerçekleşmez ve derin travmalar alırsın.

O yüzden, Perihan Mağden’in de dediği gibi otuz yaşından sonra insan hayatına yabancı hiç kimseyi almamalı. Değişik yerlerde, değişik anlayışların içinde varlık mücadelesi vermemeli. İnsan otuzundan sonra bu hayatın müdavimi olmalı. Ama bu yaşa kadar da, müdavimi olacağı en iyi yaşam için mücadele etmeli.

18 Ekim 2018 Perşembe

Ferda Orhun'dan Müşerref Çengeloğlu'na







11 Ocak 1965
Ankara

               Sevgili Müşerref
               Yeni yıl hediyene çok memnun oldum. Çok teşekkür ederim.
          Nasılsın? Günler bir telaş içinde geçip gidiyor. Ramazanın da içte biri geçti sayılır. Oruç tutuyor musun?
           Ankarada havalar hayli soğudu. Bugün her taraf karlıydı. Julius Katchen’in Ankarada bir konseri oldu. Gidemedim. Türk – Amerikan Derneğinin çay kokteyl iftar yemeği, karagöz gibi değiik aktiviteleri oluyor; ekserisine gidiyoruz. Misafir, zaruri ahbap ziyaretleri filan olunca hafta geçiveriyor. Cumartesi öğleden sonra Amerikalı arkadaşımız Anna Maria Malkoç ve çocukları ile beraber çiftliğe Cahideye gittik. Cahidenin geçen sene bir oğlu oldu; şimdi bir yaşında. Bir de yedi yaşında kızı var. Kocası Bira Fabrikası doktoru olduğu için çiftlikte lojmanda oturuyorlar. Cahide geçen yaz dört ay için Ford yardımı ile Ankarada açılan Fen Lisesine hazırlık olmak üzere Floridaya gitti. Hayli kilo almış, iyi buldum.
           Handan ve annesine selam hürmetler. Handana da bir kart yazdım. Mektuplarını bekler hasretle gözlerinden öperim.

Ferda

16 Ekim 2018 Salı

Lusinga Jamgoçyan'dan Hagop Bey ve Hripsime Hanıma





HALEB.                                                                           MART 25.                                                                       1946

Diletlu 

Hagop bey ve hripsime hanım

                       Sevgili hemşirem

Evvel hal ü hatrlarınızı sualden saniyen nasılsınız rahtmısınız eyer bizleri sualı himmet buyurur iseniz  hamd olsun Allaha,tarifi nameye değin rahat olub sizin dahi rahatlığınızı arzu ve niyaz ederiz kaldı ki göndermiş olduğunuz mektubları aldıkhep cevablarını yazdım idi işde 18.2 (18 Şubat) cevabıdır. Rahat haberlerinizden memnun olduk Nuri gilden haber isdemişidin liya Beyrut'tan geldi burda kalan eşyalarını goturdi olup ki oradan gitmecilik olur her eşyam bir yerde kalmasın çünkü orada yazılmışlar kendini işden çıkarmışlar şimdi boş geziyor imiş bakak ne olacak mahsus selam ederler. Nerses ve zarman ve yanına aldığı Hıripsime ellerinizi öperler,enişten dahi rahattır kaça aldu, mahsus selam ederim burada işler çok kesadladı orada nasıldır işallah yakında görüşürüz.

Sayfa 2
Nurigil siz ve biz birleşirik deyu düşünüyoruz Hovannes ve nıvbar mektebi yarım tergediler ohannes kardaşlarının  yanına gidiyor
Nıvbarı da Gilikyana  koyduk, nasıl kevork ve lusin mektebe gidiyorlar mı  tokdorluk okumaya devam ediyor mı sizin işler nasıl bizi sıhhatinizden ahvalinizden haberdar ediniz. Lusin,levon,hagop,hovannes,mari , nuvbar ellerinizden öperek hasretle selam ederler,görüşmek için arzu çekerler,oryort ve hemşiresi ,familyaları selam ederler (okundu anlamlandırılamadı)(kallısız) mektubun cevabını arzu ederiz,sizi candan seven görüşmeye arzu çeken hemşiren  

R. Lusinga Jamgoçyan

Sorub sual edenlere selamımızı verin.






Çeviri İçin Jan Acemoğlu'na Teşekkürlerimizi Sunarız. 

12 Ekim 2018 Cuma

Adnan Cemgil'den Oğlu Sinan'a






11 MART 1951

SİNANCIĞIM;
               BU SABAH PENCEREDEN BAKINCA NE GÖREYİM? HER TARAF BEMBEYAZ DEĞİL Mİ? DEMEK Kİ GECE KAR YAĞMIŞ.
YOZGATTA DA YAĞMIŞTIR HERHALDE. ŞİMDİ SİZ SOBAYI FAYRAP EDİP KEYİF ÇATIYORSUNUZDUR.
BANA KARLI BİR MASAL YAZIP GÖNDER.
BUNDAN ÖNCE SORDUĞUN SORULARIN CEVAPLARINI ARKAYA YAZIYORUM. GÖZLERİNDEN ÖPERİM SEVGİLİ OĞLUM.

BABAN
Adnan Cemgil

Teyzene selamlar.




Not:Mektup Ulucanlar Cezaevi'ndedir ancak mektup yazıldığı zaman Sinan 7 yaşındadır. Büyük ihtimalle Yozgat'ta teyzesinin yanındadır.

Mektubun fotoğrafı için Özgür Sarıahmet'e teşekkür ederiz.

11 Ekim 2018 Perşembe

Feriköy Karakol Komiser Muavini Muharrem Bey'den Amcaoğlu Ömer'e (6/7 Eylül 1955 Olayları Üzerine)





Ömer

Kabakcıları, patronaları vesaireleri dedelerimiz gördü ise bende 6 eylulu gördüm. 6 eylul deyince senin gazetede okuduğun gibi basit bir hadise değil. Memleket şümul ve emsalsız tarihi bir kepazelik olayıdır. Bu itibarla bu hadisenin acizane izahına calışacağım.
Telebe cemiyeti ve Kıbrıs türktür cemiyetinin masumana bir nümayişi menfi ceryana alet oldu ve senin anlayacağın sayi sermayeye hücum etti yani Rumluk türklük gavgası isimde kaldı aclarla dokların hesaplaşması şeklinde tecelli etti.
İstanbul kurulalı beri böyle canavarca hunharca bir yağma ve ihtişaş görmedi kahbece hazırlanan kompile muvaffak oldu ve öyle bir taktikle polisin eli bağlantı. Polise öyle meflus bir hale getirildiki 4 bin polis seyirci olduk halkın mal emniyeti mesken masuniyeti hayasızca ayaklar altına alınırken biz kıprıs türktür teraneleri ile uyutulduk ve canım istanbula abdalca sersemce budalaca yağma ettirdik hemde baka baka.
Meslekim namına ben zül duyuyorum. Bir polis olarak halkın icinde gezmeyi şerefsizlik sayıyorum. Fert olarak kendi hareketimi izah etmek istemem. Şu kadar söyleyimki mıntıkamda tek bir hadiseye meydan vermedim. Kiliseyi sapa sağlam muhafaza ettim. Havaya attığım birkac el silah ile capulcu sürülerini cil yavrusu gibi dağıttım. Bunu gazete okuyabilirsin:
Fakat canım istanbulun hangi semti harap olmadıki. Beyoğlunda 10 dükkan sağlam kalmadı. Bomontiye kadar koca şişli bir harabe, osmanbey, macka, harbiye bir birinden beter. Bankalar karaköy bir yüz karasıdır. Tahtakale tarafı bilhassa Mahmutpaşa icler acısıdır. En az 100 bin capulcu şehri kelimenin tam manası ile bir yağma yaptılar. Şehirde cam denen şey kalmadı.
Biz polis efendiler bu hala saat 24 e kadar askerler gelene kadar cok güzel bir seyirci olarak kaldık. Müdür istikbali ile ödedi.
Kızdığım nedir bilir misin maclara gaz bombası ile giden bizler bu tarihi olaya copsuz gönderildik. Ben pangaltında idim. Hakim yağmacılar Feriköy kurtuluş semtine akıyor kendi mıntıkama gittim ve elimden geleni yaptım. fakat ne cıkar.
Mamafi istanbula yani kurulan bünyemize uygun idareye ben kendi namıhesabıma minnettarım bize bu şekli idare daha uygun ve münasıptur belki bu idare bize hic olmazsa bahalılığı önleyecek tetbir bulur.
Kaya bugün erzincandan hareket edecektir. Nejadın birliği bütün haşmeti ile o güzelim toplarının namlusunu Gümüşsuyu caddesinden aşağı cevirmiş heybetle istanbulu serserilerden koruyor.
Ablam eyi değil. Güründekilerle bazı nahoş hadiseler ceryan etti. Bu yüzden zararın neresinden dönersek orasını kar sayarak yeni hısımlara kısa fakat önce layık olan bir cevabı verdim. Cünki öyle icap etti.
Ben daima eyimserim allaha şükür hayatımdan memnunum borcum yok alacağım yok. Hasta değiliz buda bize yetiyor. Dilaveri taksim lisesine kayıt ettireceğim ne dersin. Feri köyünde 140 liraya bir daire bulduk ama daha taşınmadık.
Gürünlülerden yalnız irfanla konuşurum. Evede gelir gider hayriyeyi irfanı severim akşam bizdelerdi sanada selamı vardır.
Ancak yarısını okuya bildiğim mektubuna gelince sizin icin sizi tatmin edecek bir yer bulmak muhit meselesidir. Benim tahmin edeceğin gibi henüz muhitim yoktur. Bunu daima düşünmekteyim. Fakat mutlak olarak senin murgulda kalmanı istemiyorum. Eğer arzu edersen evimiz sana acıktır. Bir kardaşın evime gelmesi benim icin zevktir. Gelsen eyi olur zannederiz Murgul, kars, edirne ve İstanbul senin bünye uygundur. Sen nerede olsa ömersin. İşte bu yüzdendirki seni ihmal edemeyor seni unutamıyor seni bırakamıyorum.
Senden tek ricam mektubu makine ile yaz yahut yazma asabım bozulmasın. Mektubunu istanbulda okumak mümkün olmuyor. İstersen sen kendin gel oku.
Bu gece radyonun 15 günde bir programına davetliyiz. Tarık beyle ahbap olduk. Radyo mıntıkamızda olduğu icin tanışıyoruz. Zaten sergi evinin fevkalede günlerinde beni resen memur ediyorlar. Cok yoruluyorum. Ama zannedersem amirlerim eyi randıman alıyorlar olsa gerekir.
Sana mektup yazmak benim icin zevk oluyor. Cünkü mektubu anlayarak severek okumasını bilirsin. Fakat imla hatasına kulak asma. Mesela hic Ç (el ile yazılmış) harfi kullanamadım cünkü yoktu makinede.
Gözlerinden öperim mektuplarını seninle beraber beklerim.

15.9.1955


Feriköy Karakol Komiser M.
Muharrem M.

10 Ekim 2018 Çarşamba

Ablası Perihan'dan Ulvi'ye (İkinci Mektup)





12-12-1978

Sevgili Ulviciğim

Bu sabah mektubunu aldık çok sevindik. Bildiğin gibi 7 Perşembe Akşam Buraya geldim. Müfidi gördüğüm anda Beynimden vurulmuşa döndüm. Çok zayıflamış ve bildiğin hiç bir şey yemiyordu. Çok korktum. Şimdi biraz daha iyi pirinç çorbası ve püre yiyebiliyor. Çok şükür. Tabii hiç bir yere çıkamıyor. Hep evde inşallah bunuda atlatır. Doktora gitmesi için bütün çabalarım Boşuna.

Gelelim İstanbulda geçirdiğim günlere, çok güzeldi. Çocuklar çok misafirperverdi. Arda her akşam en iyi Restoranlarda bile bulunamıyacak yemekler pişirdi gündüzleride kah iş için kah arkadaşları ziyaret için gezdim dolaştım. Her sabah Bostancıdan Erenköye kadar yürüdüm. Oralara hasretimi gidermek için. Ediye (?) gelince biraz daha büyümüş ve çok cici konuşuyor. Her sabah ayrılırken ve her akşamda kavuşunca boynuma sarılıyordu ve bir peket çikulatayı hak ettiği zaman Belki de Bana yakınlığının sebebi buydu bilemem.

Ben bu ilişkiden pek memnun kaldım.

Sayfalarda yer kalmadığı için mektubumu burada kesiyorum. İsmeti ve seni sevgi ile öper mektuplarınızı bekleriz.

Ablanız Perihan

4 Ekim 2018 Perşembe

Didem Aykan'dan Cüneyt Özdemir'e





               Sayın Cüneyt Özdemir

Benim adım Didem soyadım Aykan’dır. Ben 3/E ye Ülkü bora ilköğretim okuluna gidiyorum. Öğretmenimizin adı Şüheda Sönmez Dönmez’dir. Öğretmenimiz hep sizin bilgili programınızı izletiyor. Sizin programınızı hiç kaçırmıyoruz. Sizin programınızı izleyip hep öğretmene anlatıyoruz. Bütün yeni bilgileri sizden öğreniyorum.

Numan Sabit Hamevioğlu'ndan




ÇİFTÇİ
Numan Hamevioğlu
Urfa
Urfa 9/3/972

               Muhterem Efendim.
               Göndermiş olduğunuz mektubu ve daha evvelce keşide etmiş olduğunuz telgrafınızıda aldım. Mektupla birlikte gönderilen cevapları okudum. Yakın alakanıza çok teşekkür ederim.
               Mektubunuzda davacı Halit yetkinin Urfa asliye hukuk mahkemesinde sıfatların müdahil olduğu ve bu sebeple davaların red edildiğini ileri sürüyorlarmış. Bu iddiaları gayrı varittir. Zira Urfa asliye hukuk mahkemesine Ercan Erkmen, Halit Yetkin ve ben ayrı ayrı bu vakfın veliliği için dava açtık. Bu davaların duruşması sırasında mahkeme her dosyayı tevhit ederek birlikte rüyet ederek karara bağladı. Gerek Ercan Erkmen ve gerekse Halit Yetkin ve gerekse Vakıflar idaresi tarafından temyiz edildi. Yargıtayca Urfa asliye hukuk mahkemesinin kararı onandı. Tashihi karar talebinde bulundular bu talepleri reddedildi. İlam kesinleşti. Her ne kadar Urfa asliye hukuk hakimliğinin kararının başlık kısmında yetkin müdahil olduğunu iddia etmekte isede hakiki durum yukarda arz gibidir. Hiç tereddüde düşmeden dosyayı isteyebilirsiniz.
               İmtihana girmemi bildiriyorsunuz. Gerekli evrakı ikame umumu müdürlüğe göndereceğim. Oradan bildirecekleri güne göre imtihana gireceğim.
               Mahkemenin bir an evvel lehime neticelenmesi hususunda alaka ve yardımlarınız diler burada emirlerinizi beklerim. Birikmiş maaşlarım hususunda evvelce arz ettiğim hususlar veçhile umum müdürlük mülhaka müdürlüğüne tekrar müracaat etminizi rica eder bilvesile hürmetlerimi sunarım. Efendim.

Numan Sabit Hamevioğlu



3 Ekim 2018 Çarşamba

Mehmet Gülseven'den Kitapevine





16-4-955

Sayın bay

Malum olduğu üzere kitap evinizden azami istinaden için birkaç kitap almak istiyorum. Onun için 941-955 senesine kadar TBB neşriyatlarını ihtiva eden bir kataloğa ihtiyacım vardır; onun için sizden ricam aşağıdaki adresime tez elden bir tane katalok göndermenizdir. Tekrar rica ederim.
Selamlar

Adres
Mehmet Gülseven
Mat. İs. Tb. Sağ. Sb. Mustafa Çavuş Çiftliği
Bolayır
Gelibolu