31 Ağustos 2018 Cuma

Müdür Şinasi Tamer'den Memuru Rıfat Turgul'un Başka Yerde Değerlendirilmesi İçin Tavsiye Mektubu





Memurun adı ve soyadı : Rıfat Turgul
Doğduğu yer ve yıl : Köprülü 1320
Öğrenim durumu: İdadi mezunu
Görevi : Katip ve hesap memuru
Aylığı ve bu aylığı aldığı tarih: 30 Lira 21.VI.1946
Sağlık Durumu : İyidir.
Mali Durumu: Çok sıkıntı çekmektedir.
İaşesine mecbur olduğu aile nüfusu: 5 kişi
İşine bağlılık derecesi :

Devamı gayet muntazam, namusuna bütün ve çok dindar bir insan olan Rıfat Turgul’un kafa yapısı ve kavrayışı bir memurlu bir okulda tek başına çalışacak yetenekte değildir. Tab’an intizamsız ve dağınık bir insandır. Hiçbir işi tek başına yapamaz. Muhakkak kendisine yol göstermek ve başında bulunmak lazımdır. Daktilo makinesi kullanamaz. Bir tezkereye gerekli karşılığı veremez. Okulumuzda yapabildiği yegane iş; evrakı kaydetmek ve belli olan zamanda bordroları tanzim ederek ilgililerin alacaklarını ödemektir. Bu itibarla, okulumuzda katip yoktur denebilir. Yalnız; kendisinin mesleğe 24 yıl hizmeti vardır. Kendi de istediği halde yapabildiği iş bu kadardır.
               Çok doğru ve namusuna bütün bu insanın memur kalabalığı çok olan bir okulda deppo veya kütüphane memurluğu gibi işi bir çeşit olan bir vazifede görevlendirilmesi kendisini iç huzuruna götürebilir. Bugünkü işinin tam olarak yapılamamış olması kendisini üzmektedir. Mabudun verdiğinden fazlasını istemeğe hakkımız olmadığı için bugünkü varlığı ile yokluğu müsavi bulunan bu memuru geçmiş hizmetlerini gözönünde bulundurarak ancak idare ettiğimizi saygı ile arzederim.


MÜDÜR
Şinasi TAMER

28 Ağustos 2018 Salı

Büyükada P.T.T. Müdürü'nden Bayan Orora'ya






Sayın Bayan Orora

Ben rahatsız olduğumdan her sene bir mikdar alıyordum bu sene satıcılar çok para istediklerinden henüz alamadım sizde ıhlamur vardır bana bir mikdar lütfen bizim gelen müvezziler vasıtasıyla göndermenizi rica eder hürmetler ederim Efendim.




21/6/46

Büyükada P.T.T. Müdürü

İmza

2 Ağustos 2018 Perşembe

Sesim'den Evrim'e






Canım Evrim

Telefonu kapattım biraz önce. Sesim “Çok şeyler değişti” diyordun. “Ya senden ne değişiklikler var?”
Eğer bu bir değişiklikse… akın hocamız gibi yaşamaya başladım bende. Gidiyorum, geliyırum. Akşamları biraz okuyorum. Bazen yazıyorum. Beğenmiyorum sonra. Tekrar okuyorum. Bazı akşamlar hafif bir şeyler içiyorum. Bu arada, sigarayla ilgili sözümü tutamadım. Sonra tekrar gidiyorum. Fazla uzağa değil ama. Kolayca dönebilmek için. Akşamları müzik dinliyorum. Bazen radyodan bir şeyler kaydediyorum. Olanları olacakları düşünmemek için elimden geleni yapıyorum yani. Yani korkumu yenemedim. Benden ne psikolog olur ama!

Olacaklar? Yani yeni insanlar, yeni olmayan yerler bu fazlasıyla bildik kentte. Ve asla gidemeyeceğim fazla uzağa… bundan korkuyorum işte.

Sence yeterli değil mi?

Fazla düşünmeden yaşamak kolay mı? Edebiyat kitabımın ve defterimin özetlerini çıkarttım, çalışıyorum. (Eğer sınavda kendimden emin olursam ve kompozisyon bölümünün puanı düşükse kompozisyon yazmamayı düşünüyorum.) Yanlış sözcük düşünmek. Yanlış eylem. Düşündüğümü söylemek. Bir daha hiçbir şey söylemeyeceğim.

Bugün otobüste Eray’la karşılaştım. “Tozu dumana katarak bir yaz geçti” dedi. Kısık gözlü biri, aşağıda, tozlu….