28 Şubat 2019 Perşembe

Ayhan Timurtaş'tan Babası Refik Koraltan'a (Yassıada Mektubu)







İstanbul, 6 Eylül 1961

               Canım Babacığım,

Mebusluk maaşlarının istidadı için çıkan vekaletnamede hangi mahkeme, hangi numara yazılmamış. Siz doğrudan avukata yazabilirsiniz. Adresi :

Avukat Orhan Demirhan
TİCARET HAN KAT 6 NO 77
Hükümet Caddesi Ulus-ANKARA


Ellerinizden hasretle öperim
Kızınız Ayhan Timurtaş

27 Şubat 2019 Çarşamba

Meral Ender'den Oya Görgün'e

















2 Ağustos 1965

               Sevgili Oya

Gene geciktim yazmağa ama anlarsın inşallah halimi pestilim çıktı. Aman taşınmak ne bela şeymiş, taşınmak değilde yerleşmek.

Haziran’ın 15 inde apar topar aceleyle taşındık (10 günlük müddet verdiler). Evdeki inşaat daha bitmemişti. Eşyaları doldurduk bir odaya evin biz de göle gittik (kaynanamın yazlık evine). Bir kıyamet bir patırtı eşyalar toz içinde filan berbat bir şeydi. Haziran’ın 6 sında en nihayet inşaat yüzde 75 bitmiş olarak taşındık. ……….. filan bitmemişti. Bir ay kadar pislik içinde yaşadık ve en nihayet her şey bitti ve ancak şimdi kendimize gelebildik. O günleri düşündükçe korkunç bir rüya gibi geliyor. İki çocukla da taşınmak kolay değil. Abim ve ……. geldiler. 3 gün kadar taşındığımız zaman yardım ettiler. Allahdan yakın ne yapacaktım bilmem.

Kingston Wilkes Barre’den 5 dakika uzakda, Arnavutköy-Bebek gibi. Kingston daha yeni bir yer ama bizim cadde çok temiz ve şirin. Hep küçük şirin ve yeni evlerle dolu (15 years old times) etraf yeşillik filan apartmanın olduğu yer gibi değil. Yeni işinde muvaffakiyetler, ticaret değildir, asistanlık rahat iş. Tabi ticaret de para fazla ama o da kısmetine kalmış.

Annemler 6 ay …… taşınmak mecburiyetinde kaldılar apartman …… fakat onlar açık havaya alışmışlardı pek ……. Memnun değillerdi. Şimdi Levent’e taşındılar 30 dairelik yepyeni bir apartman etrafı hep açık falan çok memnunlar. Dolmuş tam evlerinin önünde filan şehirden de 10-15 dakika uzakta çok rahatlar. Suzanna bu ay İstanbul da annesi Burgaz da ev almış çocuk için filan. Eh bil bakalım kim burada! Toni! iki ay evvel Toniden bir mektup aldım, ne göreyim adres N.Y.

Seni hatırladım aynı şeyi bana yapmıştın. Sürpriz olsun diye hiç bahsetmedi mektuplarında. Atinaya gitmiş çok beğenmiş oraları, Canada yolu ile N.Y.a gelmiş amcasında kalıyor ve yarım günlük iş bulmuş. Pocket Money …. Ne dedim hiç planım yok dedi. Haftaya belki gelir sana yazarım artık havadisleri. Ailesi de Atinaya taşınmışlar. N.Y. dan şimdiden şikayet etmeye başladı. Bu ne berbat hava diye, pislik ve eşkıya gibi insanları …. diyor kırıldım gülmekden.

Brad kampa gidiyor, haftaya bitiyor 8 haftaydı. Bir ay sonra da ara mektebine başlıyacak. Kampdan çok memnundu, ……… Tuna yalnız kaldı. Nasıl afacan bir şey sorma. Tuna tomboy tam. Konuşması pek öyle düzgün değil daha. Bradin ki epey derledi (düzeldi) kampa gideli.

Aman o parafen banyosu ne güzel şeymiş öyle. Moda ya gelince bu yaz ben shifler içinde yaşadım bu şekilde. O kadar rahat ki bu nihayet bu sene arkası açık ayakkabı ile doldu dükkanlar. Gayet alçak ve kalın topuk en son moda şu anda. İstanbul da kalın topuk görünüyor mu yoksa tutulmadı mı? Ayakkabıların ucu sivri değil ve o epey kapalı ayakkabılar demode olmağa başladı. Şöyle şimdi burada da fiyonglar var. Ben hep alçak topuk giyiyorum, ince bacaklarımla en iyisi böyle. Daha sonbaharlık ve kışlık hiçbir şey bakmadım.

Kız bu ev yüzünden para da kalmadı ya. Belki Ağustosun sonunda N.Y. gidersem şöyle bir etrafa bakınırım. Hiç bir şey yapmadık bu yaz ev yüzünden. Ordan bari gidip fuarı görelim dedik. Ben Washington, P.C ye gelmek istiyordum ama olmadı seneye artık.

Paltolar bele oturmağa başladı, eyvah benim için kara haber. Belden deyince hep aklıma senin mavi manton gelir. Kolejdeyken yaptırmıştın hani çok beğenirdim. Her şey bele oturmağa başladı gibi. Ben ise shiflerden filan çok memnundum pek bir şey göstermezlerdi diye ama daha birkaç sene böyle şeylerle idare ederiz.

Geçenlerde gazetede okumuştum. Hanife Dayı nişanlandı diye. Demek Seval le nişanlısının arası bozuldu, ne oldu ayrıldılar mı?

Arkadaşlarla seyahate çıkacaktınız, çıktınız mı?

Ah, İstanbulu nasıl özlüyorum sorma, nasıl bir sene gibi koca bir zaman geçti bilmem, geçenlerde bir …. De “… Russia …. ….” oynuyordu. Hadise İstanbul’da geçiyordu artık benim halimi göreceksin nasıl -….- hissettim kendimi sorma.
İki hafta evvel filadelfiyaya gittim. Anitayla buluşup alışveriş yaptım. …….. için havlular, arap ….., ….basket filan hoş şeyler buldum orada specally shoplar var ……. için.
Temmuzun onunda Yelda nın (………………………………….) ………. geldi. Kız Çinli, ufacıkta senin boyunca çok şirin bir şeydi. Armstrong John un girl firendiymiş Margaretle evlenmeden evvel. Karı-koca (yani Yeldanın kocasının kardeşi evli kızla). English T.V. sinde meşhurmuşlar filan. Neyse çok şirin bir yüzü vardı epey de cana yakın bir şey. Onun için parti vardı. Nasıl bıktım bu partilerden sorma.

Görüyorsun evle uğraşmakdan hiç enteresan bir şey yapmadık.

Sana biraz yaptığımız inşaattan bahsedeyim. ….., porden room ve …. ….. ekledik. Birinci kata çamaşır makinesi ve kurutma makinesi için bir yer yaptık ve folding room koyduk, kapatınca bir şey belli olmuyor.

Tuvalet böyle: (çizim yapmış)

Bir duvardan öbürüne uzanıyor …., çekmeceler beyaz formica altın çizgilerle. Üstü ……. Formica içinde sarı var biraz, …………………….
Ayna altın çerçeveli, gayet hafif işlemeli çerçeve. Fila. dayken  alttan …. …. …. Disk falan aldım. Havlular (küçük) …. Gree ve yellow küçük sabunlar da aldım yeşil ve sarı yani yeşili …. Color olarak kullandım, evimde her şey beyaz ve sarıydı.

Dem de koca bir devasa büfe (oda bütün ceviz kaplı) gayet esaslı oldu. Tavanda …. light.

ÇİZİM

İşte havadisler bu kadar, aklıma geldi, ben tığ gibi oldum diyorsun. İstanbulda ……. Epey zayıflamıştım. Buraya geleli 4 kilo kadar aldım. Artık resim gönderme vakti geldi. Çektirince yollasana bir tane göreyim. Ben de sana öbür mektup da yollarım çekmeğe başladık.

İdeal Tepe ne oldu artık oralara gitmiyorsundur herhalde.

Hadi artık mektuba burada kısıyorum, ablalarıma selamlar. Benden de sana selamlar var, Tuna ve Erol hem de “….. of kisses”
Meral

35 N.ATHERTON AVE KİNGSTON PA

Meraklısı İçin Mektubun Gönderildiği Ev:




25 Şubat 2019 Pazartesi

Perihan Hanım'dan Müşerref Çengeloğlu'na








11.1.1960

               Sevgili Müşerref

               Bu hafta Cumartesi günü pek sevimli ve hoş bir misafirim vardı. Bilmem tahmin edebildin mi? Kısa ziyareti esnasında bizlere pek hoş bir zaman geçirtti. Tabii anladın gelen Yükseldi. Kendisini pencereden görür görmez tanıdım. Biliyorum sen görmiyeli seneler oldu. Fakat çocukluğundaki aynı simayı muhafaza etmekle beraber her şeyide seni hatırlatan bir haba var. Kendisine bundan sonra sık sık gelmesini rica ettim ama, bir de sen tarafından rica edersen pek memnun olurum. Burası kendi evi sayılır. Zannedersem sıkılmadı da. Pek çok mevzulardan konuştuk. Yaşına göre pek olgun ve malumatlı. Velhasıl ziyareti dört gözle beklenecek bir arkadaş olmuş. O gün herhalde kulakların çınlamıştır. Eski günleri pek çok yad ettik.

Yıldızla biraz evvel kapıda konuştuk. Daireye giderken ayak üstü birbirimizin hatırını sorduk. Cumartesi veya Pazar günü bana muhakkak uğrarlar. Bu hafta bir haber çıkmayınca doğrusu merak ettim. Meğer hem kendisi hem de kocası biraz rahatsızmışlar. Fakat bugün ne’şe içinde işlerine gidiyorlardı. Annesi hafta içinde gelmiş. Üç ay kendi haline bırakılmış işleri ve evi hale yola koymak her halde pek kolay değil. Zavallı kadın Almanyada da bütün vaktini yemek pişirmekle geçirmiş. Kolya mı dört erkek besledi. Çocukların hasret kaldığı bir takın yemekleri de yapmak pek kolay bir iş değil. Malum bizim dolmalar …. az emekle hazırlanmaz.

Sizin işler nasıl? Allah yardımcınız olsun ve hepinize kolaylık versin. Bu işler kolay değil, emek istiyor. Fakat zevki bütün zorlukları ve emekleri tamamen unutturuyor. Hala senin gibi merhametli bir insan için; yorgunluğu duymayan bile.

Benim sıhhatım bu sene şimdiye kadar olduğundan çok daha iyi. Fakat şimdiye kadar ….ğıma kafi ehemmiyet vermediğim için bu kadar …. Şimdiden sonra elimden geldiği kadar itima ve dikkat ediyorsun.

Annem gözlerinden öpüyor. Oda Yüksele bayıldı. Abeyimin selamları var. Bende gözlerinden öper, sağlık ve muvaffakiyetler dilerim.

Perihan

22 Şubat 2019 Cuma

İsimsiz Bir Mektup (Şiir)








Mutluluk tanımlanamaz
Ağlarkende, gülerkende mutlu olabilirsin
Gerçek olan onu bilincinde duymandır
Hele bir düşün
Düşünki şu ömründe kaç saat
Mutlu olabilmişsindir
Onu
Maddi zenginlikte aramışsan
Lüks tüketimde tanımışsan
Sen çok yanılmışsın.
Bir sevgilinin gözlerinde görmüşsen
Ve doymamışsan, artık
Ondada olmadığını anlamışsındır.
Mutluluk, mutlu olanlarla birlikteğindedir.
Bu böyledir bilesin.

Dizlerime çömeldim duvar dibinde
Koydum başımı avuçlarımın arasına
Dudaklarımda sigaram, gözlerimde yılgı.
Ben bir korkağım
İtiraf ediyorum.
Görüyorum gerçekleri
Ezenler,, ezilenleri
Ağlatanları, cahilleri
Ve sınıfları, sınıflandırmayı yapanları.
Bir ortamki ezmişsin, gülmüşsün, görmüşsün
Fakat cahilsin…
Güçsüzüm diyorsun, yapamam diye düşünüyorsun.

Ama herkes senin gibi
Birlikten kuvvet doğar, başın koltuğunda olsun
Çekinme kurşun yerim diye…
Yok, yok, olmaz…
İtiraf ediyorum
Ben bir korkağım.
Kıpır kıpır birşeyler var içimde
Beni geceleri yatırmayan
Dostlar içinde güldürmeyen
Yemek yedirmeyen, su içirmeyen
Bir şeyler var içimde
Oysa ne eksiğim var ki
Bir makamım, masam var
Güzel mi güzel sekreterim var
Akşamları içkili hoş muhabbetim var
Hem Ankara’da dostlarım da var
Ama bu nalet içimdekiler
Karımın koynunda bile
Terketmiyor beni.
Para değil, sevgili değil
Çevre, ortam değil
Dur dur buldum
Güneş, evet güneş
Güneşin önüne bir sis geçmiş
Bırakmıyor ışığı gelsin.
Tarih sisin kalmasını istiyormuş
Tarihe karşı gelinmezki.
Ama tarihleri yazan insanlar değilmidir.





Babam’a ali amca niye gecekonduda otuyor diye sordum?
Parası yok dedi
Para nedir diye sordum?
Bir değerdir dedi.
Değer nedir diye sordum?
Durdu düşündü.
Önem vermek dedi.,ama para bir kağıt dedim.
Ne önemi olabilirki diye sordum?
Gücü var dedi.
Güçlüyemi değer verilmeli diye sordum?
Güldü.
Burnumdan öpüp gitti.




Not: Küçükyalı'da bir eskicinin sattığı kitabın içinden çıkmıştır.

21 Şubat 2019 Perşembe

Annesi Sıdıka'dan Oğluna







22-Temmuz-951

Hakikatli oğlum

Merakla beklediğimiz mektubunu dün aldık. Çok sevindik. Biz cümleten iyiyiz seninde iyi günler geçirmeni ulu tanrıya temenni ederim. Oranın serin olduğuna çok sevindik. İstanbul bu günlerde çok sıcak aman oğlum sıhhatına iti dikkat et. Güneşde gezme dört gözle senin yolunu bekliyoruz. Mektubunda geç yazacağından bahs ediyorsun. Katiyen olmaz haftada on günde bir mektubunu bekleriz. Necatiye mektub yazmayı ihmal etme sık sık onada yaz bizden adresini istiyor.

Bakalım benim acemi yazılarımı okuya bilecekmisin bu kadarla …… vererek acele cevap beklerim.
Dedem anneannen gözlerinden öper mercanda ellerinden öper yengen halan …ler farma mahsus selam eder bende gözlerinden öperim acele cevap beklerim oğlum.


Annen
Sıdıka

15 Şubat 2019 Cuma

Annesi Şermin'den Biricik Oğlu Doğan'a






PARK LİNE OTEL
LONDON

11 MAY 1954

Benim Sevgili biricik oğlum

Doğancığım.

Nasılsın bakalım? Babanı Beni özledin mi? Baba annen, halan, kardeşin, Havvanım, nasıllar? Sen niye bana mektup yazmadın? Doğancığım sana buradan güzel elbiseler aldım. Baba annenede elbise aldım Sevim halanada.

Havvanımla Sevime Paristen, onlar Paris modası olsunlar. Doğancığım görme burda parklarda senin kadar çocuklar ata biniyorlar. Hep seni hatırlıyorum.

Bir daha sefere senide getireceğim.

Burada açık pul vermiyorlar. Mektubun üstündekileri al. Halan mor eldiven almasın ben ona aldım. Doğancığım kardeşin ne yapıyor? Bizi arıyor mu? Seninle oyalanır. Terleme, koşma, otomobilde uslu otur olur mu çocuğum? Gelince sana neler anlatacağım. Benim güzel oğlum. Baba annenin ellerinden babanla beraber, Sevim halanın, senin, Selim’in, çok çok kucaklar, gözlerinizden öperiz.

Havvanıma selamlar.

Anneniz
Şermin




Mektubun Yazıldığı Otel:

https://www.google.com.tr/maps/@51.5047745,-0.1467932,3a,75y,313.75h,119.54t/data=!3m7!1e1!3m5!1sW9YeLl4uAaIx90a2WpeprQ!2e0!6s%2F%2Fgeo0.ggpht.com%2Fcbk%3Fpanoid%3DW9YeLl4uAaIx90a2WpeprQ%26output%3Dthumbnail%26cb_client%3Dmaps_sv.tactile.gps%26thumb%3D2%26w%3D203%26h%3D100%26yaw%3D350.35492%26pitch%3D0%26thumbfov%3D100!7i13312!8i6656


14 Şubat 2019 Perşembe

Murad Adsız'dan Oğlu Cengiz'e





19.8.1970

Sevgili oğlum Cengiz,

Marmara adasından yazmış olduğunuz hürmetkar mektubunuzu aldım, bilseniz bir baba olarak ne kadar sevindim.               

Yanınızda iken gösterdiğiniz candan alakaya ve anlayışa karşı Abaoğlu ailesini minnet ve şükran duygularımı arzetmek isterim.

Sizden ayrılırken her cihetten müsterih ve huzur içinde ayrıldığımı, asil hisleriniz karşısında her ikinizinde Allahın iznile daima mesut ve bahtiyar olacağınızdan emin bulunmaklığımdır. Bir Baba için de bundan böyük bahtiyarlık olabilir mi sağ olun.
               
Annenin sizin dönüşünüzü beklediğine memnun oldum. Mete uzun bir seyahata çıkacağından bahisle bugün evden ayrıldı. Bu mektubumu yazarken Gebizden İkbalı aradım görüşebilirsem annen gelinceye kadar eve gelmelerini temin edeceğim. Merak edilecek bir şey yok. Bende çok iyiyim. Artık bundan sonra bütün dileğimizin sizlerin sıhhatta olmasıdır.
               
Muhterem Anne ve Babanıza selam ve saygılarımı sunarım, gösterdikleri candan alakalarına tekrar tekrar teşekkürler ederim. Annen muazzez hanım ne yapıyor. Amen bıktım deye tutturur durur amma her nedense sizden ayrılmakta istemez. Şaka bir tarafa Annelik…
               
Bilgenin ve sizin hasretle gözlerinizden öperim, en halisane dileğim en iyi günlerin sizinle olmasıdır.

Babanız
Murad Adsız

11 Şubat 2019 Pazartesi

Öznur Kaya'dan Cüneyt Özdemir'e




               

Sayın Cüneyt Özdemir,

Benim adım Öznur. Ülkü Bora İlk Öğretim Okuluna gidiyorum. 3-E sınıfına gidiyorum. Öğretmenimiz Şüheda Hanım sizi ödev olarak veriyor ve sizi ailece izliyoruz. Abuk Subuk programları izleyeceğimize sizin programlarınızı izlemek daha iyi. Çünkü siz bizim yorum yapmamızı, anlatmamızı ve sizden örnek alarak vücut dilimizi kullanmaya alışıyoruz. Onun için hep sizi izliyoruz. Sayın Cüneyt Özdemir bu mektubun cevabını bekliyoruz.

Öznur Kaya


7 Şubat 2019 Perşembe

Yeğeninden Teyzesi ve Haminnesine




18.5.1962




Sevgili Tiyzeciğim ve Haminneciğim

               İlk evvela selam eder her iki ellerinizden öperim. Tiyzeciğim bu mektubumdada sana resmimi gönderiyorum. Teyzeciğim ben sana üç tane  mektup gönderdim de hiç birine cevap vermedin. Onun için ben sana darılmışım. Olsun ardık bu mektubumada cevap yazmazsan ardık sana hiç mektup yazmam. Tiyzeciğim ben sana her mektubumda sana resim göndereceğim ama mektubuma cevap yazarsan yazmazsan ne resim gönderirim nede mektup yazarım. Gelecek mektubumda sana göndereceğim resimdeki insanlar hastanede ….. …… yanından, babam, annem, Hayriye, Naciye, İsmail amca, Kıymet yenge birde ben. Bu mektubumda gönderecektim ama zarfın içine sığmadı onun için birtaki mektubumda göndereceğim. Tiyzeciğim ben çok iyiyim. Yakında da çıkacağım. Ben hastaneden çıkdığım zaman ben sana telgraf çekerim. Daha ne yazayım. Buralarda havalar çok güzel. Annem babam selam eder. Elmas halaya selam ederim. ….. emineye selam ederim. …… Leylaya selam ederim. Ozana selam ederim. Beni soranların cümlesine selam ederim.
Haminnem bu resmimi gördü mü ağlamasın o ağladımı ben çok üzülüyorum.
Mektupuma son verirken ellerinizden öperim. Dursun …….a selam ederim.
Tartaraya selam ederim.
Acele cevap beklerim.

Yeğeniniz