11.1.1960
Sevgili
Müşerref
Bu
hafta Cumartesi günü pek sevimli ve hoş bir misafirim vardı. Bilmem tahmin
edebildin mi? Kısa ziyareti esnasında bizlere pek hoş bir zaman geçirtti. Tabii
anladın gelen Yükseldi. Kendisini pencereden görür görmez tanıdım. Biliyorum sen
görmiyeli seneler oldu. Fakat çocukluğundaki aynı simayı muhafaza etmekle
beraber her şeyide seni hatırlatan bir haba var. Kendisine bundan sonra sık sık
gelmesini rica ettim ama, bir de sen tarafından rica edersen pek memnun olurum.
Burası kendi evi sayılır. Zannedersem sıkılmadı da. Pek çok mevzulardan
konuştuk. Yaşına göre pek olgun ve malumatlı. Velhasıl ziyareti dört gözle
beklenecek bir arkadaş olmuş. O gün herhalde kulakların çınlamıştır. Eski günleri
pek çok yad ettik.
Yıldızla biraz evvel kapıda
konuştuk. Daireye giderken ayak üstü birbirimizin hatırını sorduk. Cumartesi veya
Pazar günü bana muhakkak uğrarlar. Bu hafta bir haber çıkmayınca doğrusu merak
ettim. Meğer hem kendisi hem de kocası biraz rahatsızmışlar. Fakat bugün ne’şe
içinde işlerine gidiyorlardı. Annesi hafta içinde gelmiş. Üç ay kendi haline
bırakılmış işleri ve evi hale yola koymak her halde pek kolay değil. Zavallı kadın
Almanyada da bütün vaktini yemek pişirmekle geçirmiş. Kolya mı dört erkek
besledi. Çocukların hasret kaldığı bir takın yemekleri de yapmak pek kolay bir
iş değil. Malum bizim dolmalar …. az emekle hazırlanmaz.
Sizin işler nasıl? Allah yardımcınız
olsun ve hepinize kolaylık versin. Bu işler kolay değil, emek istiyor. Fakat zevki
bütün zorlukları ve emekleri tamamen unutturuyor. Hala senin gibi merhametli
bir insan için; yorgunluğu duymayan bile.
Benim sıhhatım bu sene şimdiye
kadar olduğundan çok daha iyi. Fakat şimdiye kadar ….ğıma kafi ehemmiyet
vermediğim için bu kadar …. Şimdiden sonra elimden geldiği kadar itima ve
dikkat ediyorsun.
Annem gözlerinden öpüyor. Oda Yüksele
bayıldı. Abeyimin selamları var. Bende gözlerinden öper, sağlık ve
muvaffakiyetler dilerim.
Perihan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder