22 Kasım 2019 Cuma

Halit Kıral'dan Arkadaşı Nurettin'e





Sevgili kardeşim Nurettin
Hatırlamamak ihtimalini düşünerek size birde fotoğrafımı takdim ederek rahatsız etmiş affımı reca ederim. Malum ya biz Bakırköylüler nerede olursak olalım bir birimizi yakinen tanır ve yine bir birimize yardım etmek isteriz. İşte bu cümleden olarak bende kısaca bir recada bulunacağım. Şöyleki.
        Benim akrabalarımdan aşada künyesi yazılı top binbaşı Hadi Börğ Polatlıdaki Amerikan kursunu birincilikle bitirerek tayinini bekliyor. Yakın bir ihtimal ile Samsun civarı olabilir. İşte biz bu ihtimali göz önünde tutarak bu arkadaşın çocuğunun çok hastalığını düşünerek her ay doktör muayenesi altında bulunması zaruretiyle İstanbul veyahut civarı kıtalardan bir yere tayini için sizden yardım beklemekteyiz.
          Bu zat siz Tuzlada iken belkide görmüşsünüzdür. O sizi tanıyor. Bu tanımaklık vesilesi ile bende dedimki Nurettin bey Merhum Fuat paşanın oğlu olsunda hem cinslerine yardım etmesin bu imkansızdır diyerek teselli ettim ve şu yazılarımlada keyfiyeti size açıkladım. Ben eminimki topçu şubesindeki arkadaşlardan birine söyleyerek bu zatı ya İstanbul civarına ve yahutda Bursa gibi yakın bir yere tayin ettirmek çok mümkün gibi gelmektedir. Lütfunu bekler o baba oğlu olduğunu görmek isteriz. Bilvesile gözlerinden öper muvaffakiyetler diler cevabını beklerim.

9/8/951

Bakırköy
İstiklal Gençlik Klübü

Başk.
(Halit Kıral)

Samsun 129 uncu Topçu alayı
2 inci tabur K. Binbaşı Hadi Börü
933/53

Topçu son tekamül kursunda
Birinci olmuş ve Amerikalıların
Takdirini kazanmışdır.


3 Ekim 2019 Perşembe

Muharrem Gürses'ten Rüçhan Bey'e





12-5-1971

Muhterem Rüçhan bey;

“Abideleşen kadın” adlı bu eser de Çağdaş Sinemamızın en sağlam eserlerinden biri olarak beğenilir ümidiyle takdim edilmiştir. Sizlerce de uygun görüldüğü taktirde bu esere müştereken yatırım yapacak olan “SUPER-FİLM” Halil Dilmen, başta T. Şoray Hanımın parasını ve filmin tüm bütçesini nakden ve tamamen yatıracaktır. Faaliyet, derhal ve sür’atle, sizin tespit edeceğiniz tarihte başlıyacak, film renkli ve çok itinalı bir çalışma ile “Emil Zola”nın eserine layık kapasitede çekilecektir. Saygı ile neticeyi bekleriz.

Muharrem Gürses

27 Eylül 2019 Cuma

Tolgar'dan Oğluna ve Kızına





Uşak 22.6.63

Canım oğlum
Şimdi karnen geldi. Tebrik ederim.
Kimya B
Tarih A
Hümanite B
Kalkulus C
Fizik C
Yalnız Fizik den 2 inci senenin fiziğini ne yapacaksın? O beni üzüyor.
Sibel beni üzdü, sen sevindirdin. Allah razı olsun.
Dün akşam anneme söyledim. Ay başında sana staj parası 450 ….. gönderecek. Sibelin mektebi içinde 600 lira istiyorlar; 1 Temmuza kadar verilmesi lazımmış. Onu da ancak kirayı alınca ay balında annen ödeyecek.
7 No ya hemen bir müşteri bulup kiraya verememiş. Anneannen Temmmuzun haftasında İzmire dönünce o da buraya gelecek.
Sibel 1 Ağsutosda İzmirde olur. Tuttuğumuz hocadan ders almağa başlaması lazım. Bu iş için Sibel nasıl ve ne zaman dönecek? Staj sounda yani 1 Ağustos da sen mi İzmire götüreceksin yoksa 10 gün sonra anneannesi ile mi dönecek? Siz ne düşünüyorsunuz? Bana yaz.
Babaannen herhalde beni bekliyordur. Ankara içtimasının tarihi henüz belli değil. Umum Müdür ….. imiş. Fekat Temmuz haftasında olacak diyorlar. Herhalde içtima sonunda geleceğimi ümit ederim. Babaanneni, halanı, benim için öp. Seni de tekrar tebrik eder, sevgile gözlerinden öperim canım evladım.

Tolgar

Yaramaz ……      
Ben sana dargınım ama yine de seni seviyorum.
İstanbulda güzel vakit geçiriyor musun? Biraz İngilizce çalışıyor musun? Ne zaman dönmeği düşümüyor musun? Baba anne yardım ediyor musun? Ağabeyin ve halanla geziyor musun? Bana yaz.
Yolcu mektuplarını sana havale etdim. Yalnız bi danesini yanlışlıkla açtım onıu da gönderiyorum.
Sevgile yanaklarından öperim. Tatlı fekat tembel kuzum.
Babannenş halanı sen benim için öp. Hem çok çok…
                                                                                                                                                                                                                                                                                                                            Tolgar

12 Haziran 2019 Çarşamba

Can Yücel'den Rıfat Ilgaz'a





15 Mayıs 1973 Rıfat Kardeş, İşitmişindir belki bir dört aydır burada günümüzü doldurmakla meşgulüz. Böylece devlet sayesinde ben de bir meslek sahibi oldum. Hapisanecilik. Ara sıra gazetelerde cemalini görüyorum. Sağlığın yerinde. Uzaktan izliyoruz gidişatını. İyi olduğunu gördükçe de memnun oluyoruz. Anam, senden ricam, öğretmen beyin oyun izni ricasına ilişik olarak cezaevine öbür oyunlarını da imzalayıp göndermen. Eşe dosta selamlar. Gözlerinden öperim.

Can Yücel


google.com, pub-1234567891234567, DIRECT, f08c47fec0942fa0

28 Mayıs 2019 Salı

Cemal Süreya'dan Yusuf Atılgan'a





İstanbul, 23 Mayıs 979


Sevgili Yusuf Atılgan,

               Merhaba! Nicesiniz? Kaç zaman oldu görüşmeyeli? Bin yıl mı?

               Bakın ne var: Ben Papirüs’ü yeniden çıkarma girişimi içindeyim. Bunun günümüz koşllarında ne zor şey olduğunu biliyorsunuz. Üstelik beş param yok. Ama deneyeceğim.

               Dergi ancak baştan 1000 abone sağlansa çıkabilecek. Bunun için önce eşe dosta yayıyorum. Onlar beni desteklerse, bu kez ikinci aşamaya geçip gazete ilanlarıyla okura sesleneceğim. Belirtiler daha şimdiden çok olumlu. Yine de henüz yolun yarısında sayılırız.

Papirüs, üç aylık ve büyük oylumlu (144 sayfa) bir dergi olacak bu kez; edebiyat-ötesi alanları (sözgelimi cinsel sorunu) da yoklamaya çalışacak. Dışarda satılmayıp yalnız abonelerine gidecek (arkadaşlar buna karşı çıkıyorlar). İlk sayı Ekimde.

Şimdi, sevgili Yusuf Atılgan, Haziran sonuna dek aşağıdaki adrese yıllık abone bedeli olan 300 lirayı yollayabilir misiniz? Ayrıca çevrenizden birkça abone sağlayabilir misiniz? Yazı yollayabilir misiniz? O da olmadı, oturuğ bana her şeyden söz açan ve dergi üstüne düşüncelerinizi belirten bir mektup yazabilir misiniz? Bütün bunların hep bir arada olması daha makbulümüzdür elbet.

Sevgiler, saygılar.


Cemal Süreya
P.K. 1349
Karaköy-İstanbul


3 Mayıs 2019 Cuma

Stelyo Basmacı'dan Elektrik Kursları Müdürlüğüne








Telsiz Operatör, Telgraf, Radyo ve Elektrik kursları Müdürlüğüne,
Sayın Bay,
Kurslarınıza devam etmek istiyorum. Bunun için, programınızı, çalışma saatlerini, ücretini v.s. yi bildiren broşürünü aşağıdaki adrese vermenize rica ediyorum.

Galata Fermeneciler Cad. No 73 Galata
Stelyo Basmacı
Galata-İstanbul





google.com, pub-1234567891234567, DIRECT, f08c47fec0942fa0

26 Nisan 2019 Cuma

Yağmur'dan Annesine (Anneler Günü Mektubu)







Benim canım Annem!
Küçük yaşıma rağmen seni sana anlatmak istiyorum. Şimdiye kadar görmüş ve tanımış olduğum insanların en sevimli ve en cana yakınısın anneciğim.
İnsanı saran bir havan var, güzel ve tatlı konuşan, neşeli ve canlısındır, seni üzdüğüm zaman hırçınlaşır yalan söylememe dayanamazsın.
Yardım sever, yapıcı, güzelliğine hayran, müziği seven, verdiği sözü yerine getiren, çalışkan, mutluluk dağıtan benim güzel annem.
Sana mutluluk, huzur ve neşe yakışır. Anneler günü kutlar ellerinden öperim. Seni çok çok seviyorum.
Annecim

Kızın Yağmur
Y.Y.

25 Nisan 2019 Perşembe

Uğur'dan Kardeşi Bekir'e








2-7-988
CUMARTESİ
AKŞAM SAAT: 9.35

CANIMDAN DAHA ÇOK SEVDİĞİM
KARDEŞİM
KARDEŞİM NE HABER İLK MEKTUBUMU ATALI BİR HAFTA BELKİ DAHA FAZLA OLDU. NE YAPIYOR NE EDİYORSUN. BANA MEKTUP YAZIP BİLDİR. BURDA EVDEKİLERDE ÇOK SENİN MEKTUBUNU VE TELEFONUNU BEKLİYORUM. BENİ SORACAK OLURSAN NE İYİ NE KÖTÜYÜM AMA YİNE DE ASKERLİĞİ DEDİKLERİ GİBİ YA SEVE SEVE YA ………….. YAPMAK MECBURİYETİNDE OLDUĞUMUZDAN PEK MUTLU DEĞİLİM.
HELE BİRDE ASLANLAR GİBİ İSTANBUL DA DOLAŞTIĞIMIZI DÜŞÜNDÜKÇE ERKEK ARKADAŞLAR KIZ ARKADAŞLAR. BİR TUHAF OLUYORUM. DALIP GİTTİĞİMDE ELİM KAFAMA GİDİYOR SAÇ SAKAL YOK TABİİ BİR ANDA ŞAŞIRYORUM FALAN BEN NE OLDUM, DİYORUM SONRA BİR ETRAFIMA BAKIYORUM. VE İSTER İSTEMEZ BİR OFF OF ÇEKİYORUM AMA YİNE BU ASKERLİK BİTERMİ DİYE DÜŞÜNÜYORUM. SONRA SENDE DE VARMI BİLMİYORUM. ŞAFAK KARALAMA KARTIMA BİR BAKIYORUM. TAM TAMINA OTURZ YEDİ GÜN YANİ BEŞ HAFTA OLMUŞ. SONRA DİYORUM Kİ ASKERLİK YETMİŞ SEKİZ HAFTA BEŞ HAFTASINI YEMİŞİM GERİYE KALMIŞ YETMİŞ ÜÇ HAFTA ODA BU BEŞ HAFTA GİBİ ACI TATLI BİTER DEYİP AVUNUYORUM.
TABİİ SANA BİRŞEY DAHA SÖYLEYEYİM. DÜN YANİ CUMA GÜNÜ YEMİN ETTİK VE PİYADE ŞAPKASINI ÇIKARTIP MACİ BERE TAKTIK. VE BUGÜN ÇARŞIYA ÇIKTIM. BİR ANDA SUDAN ÇIKMIŞ BALIĞA DÖNDÜM. TABİİ SADE BEN DEĞİL BÜTÜN ARKADAŞLAR ÖYLE İDİK. BİR DE BURDA HER TARAF PİYADE TABURU DOLU TABİİ HEPSİ KEP TAKIYOR. BUGÜN BURADA MAVİ BERENİN BİR ÜSTÜNLÜĞÜ BİR HAVASI OLDUĞUNU ANLADIM. SANA EN YAKIN ZAMANDA BİR RESMİMİ DE GÖNDERECEĞİM İNŞALLAH.
SANA BİRAZ DA BURALARDAN BAHSEDİM. ÖNCEKİ MEKTUBUMDAN DA ANLIYACAĞIN GİBİ BURASI BİR TUGAY. BURADA HER YERDE OLDUĞUNDAN DAHA FAZLA DİSİPLİN VAR. VE BURADA BEN EN KIDEMLİ ASKERİM BEN ARTIK NÖBETE GİTMEM YOK. SON GİDECEĞİM SAATE BİLE NÖBETİ TUTUP GİDİYORSUN. BİZİM BULUNDUĞUMUZ YER KAYSERİDEN ON BEŞ KİLOMETRE YUKARSA ERCİYES’İN ETEKLERİNDE KURULMUŞ HAVASI HİÇ BELLİ OLMUYOR. YARIM SAAT EVVEL SULU KAR YAĞIYOR, YARIM SAAT SONRA BİR GÜNEŞ AÇIYOR GIRTLAĞIN KURUYOR. VE ERCİYES’İN TEPESİNDE HEP KAR VAR. BURADA HER SABAH SPOR VAR. BEŞ KİLOMETRE KOŞU YAPIYORUZ. ARKASINDAN BİZİM BURADA CESARET CİMNASTİĞİ DENİLEN SPOR TİPİ VAR. EN AZ ONBEŞ YİRMİ ŞEKİL DEĞİŞİK ALET BİR ÇOK SPOR TEKNİĞİ VE BUNLAR SÜREKLİ ZAMANA KARŞI OLUYOR. ACEMİ İKEN ÖĞRETİYORLAR FAKAT ÜSTÜNDE DURMUYORLARDI. ŞİMDİ YEMİN EDER ETMEZ DAHA BU SABAH HEMEN BAŞLADIK. FAKAT ÜSTÜNDE DURMUYORLARDI. ŞİMDİ YEMİN EDER ETMEZ DAHA BU SABAH HEMEN BAŞLADIK. FAKAT BİRŞEY SÖYLİYEYİM BU HAREKETLERİ HEP YÜKSEKTE OLDUĞUMUZ İÇİN BASINÇLI HAVADA YAPIYORUZ. VE NEREDEYSE NEFES ALAMAYACAK DURUMA GELİYORUZ. O ZAMAN BAŞIMIZDA ÇAVUŞLAR VEYA RÜTBELİLER DİYOR Kİ AŞAĞIDA RAHAT YEDİ SEKİZ KİLOMETRE KOŞABİLİRSİNİZ DİYORLAR.
BİRAZDA YİYECEKLERDEN BAHSEDİM. ABARTIĞIMI ZANNEDEBİLİRSİN AMA İNANKİ HAFTADA İKİ KEZ TAVUK VE SÜREKLİ BESİN DEĞERİ YÜKSEK YEMEKLER YİYORUZ VE ŞÖYLE SÖYLEYEYİM MESELA SABAHLARI YUMURTA REÇEL YAĞ VEYA ZEYTİN SÜT VEYA ÇAY YANINA BOL EKMEK VE PEKSİMET. ÖĞLENLERİ ÜÇ DEĞİŞİK YEMEK VE MEYVA VEYA SALATA AKŞAM YİNE ÜÇ ÇEŞİT YEMEK AMA BU SEFER ÖĞLEYİN Kİ GİBİ DEĞİL TAM TERSİ VE İNANMAZSIN ŞİMDİYE KADAR NE BİR TAŞ NE BİR KIL YEMEKLERDEN ÇIKTI. VE DAHA ÖNCEKİ MEKTUBUMDA YAZDIĞIM GİBİ ANNEMLE ABLAM GELMİŞLERDİ ONLAR BİLE ŞAŞIRDI ON BEŞ GÜNDE BU KADAR KİLO ALIP YAĞIZ BİR ŞEKİL ALMAMA. SANA BEDELLİ ASKERLİKLE İLGİLİ BİR ŞEYLER YAZMIŞTIM HALA BİR CEVAP GELMEDİ. OLUMLU BİR CEVAP GELMESİ HALİNDE ADAKTA BULUNDUM. BEDELLİ ÇIKIPTA SEKSEN GÜNÜ TAMAMLADIĞIMDA DÖNER DÖNMEZ HEMEN YERİNE GETİRECEĞİM. AMA ŞİMDİ BELLİ DEĞİL DAHA AHH BİR KURTUSAM. BEKİR BANA EN ÇOK NE KOYDU BİLİYOR MUSUN. HASRET BİR, İKİNCİSİDE O GÜN HANİ BENİ YOLCU ETMEĞE GELDİNİZ YA ORADA SANA SIKI SIKIYA SARILIP ÖYLE BİR MÜDDET KALAMAMAK AMA YİNE GÜNLER GELİP GEÇECEK VE İNANIYORUMKİ EN SAĞLIKLI ŞEKİLDE BİRBİRİMİZE VE AİLEMİZE KAVUŞUCAZ.
ŞİMDİ SENDEN ÖNCEKİ MEKTUBUMUN KISALIĞI İÇİN VE BU MEKTUBUMUNDA UFACIK TEFECİK YAZDIĞIM İÇİN ÖZÜR DİLİYORUM.
VE ACELE MEKTUBUNU VEYA TELEFONUNU BEKLİYORUM.
ADRESİMİ TEKRAR YAZIYORUM.
HV. İND. TUG. TOP. TB. KRH. VE SRV. BL.
38310 KAYSERİ/ZİNCİRDERE

KARDEŞİN
UĞUR



3 Nisan 2019 Çarşamba

Fevzi'ye İsimsiz Eksik Bir Mektup






29.4.59
13:30

Fevzi
Bilmem kaç kaç senelerdir yazamadığım (yazmak istediğim halde) mektup nihayet şu anda hamd olsun nasip oldu. Sizlerden ayrıldığımız (ki istemiyerek) andan buraya gelişimizi tefsilatlı yengen yazmıştı, bende abime birkaç gün sonra kısa yazdım. Çünki yazacak söyleyecek; hiçbir kelime bulamadım. Ne yazabilirdim; ne söyleyecektim hiç, hiç… el boş ayak boş. Evet keşke böyle bir felaket olmayaydı varsın boş olsundu. İnan yavrum o zaman servetimizi unuttum (gerçi hiç kimseye gstermemek için bütün ….yı yaptım, yapıyorum o başka) Nizamım bu felaket üstün, üstün. Allah verdi, aldı yine verir yeter ki dürüst ol. Fakat bu başka: Allah beterinden saklasın: canım kardeşimiz Nizamada uzun ömürle büyük, çok, çok büyük sabırlar versin.  Şimdi uzatacak kadar müsait değilim. ……. İşte oldukça fikir vereyim ve edineyim diye yazdım. Şimdi sen bize yengemin durumu hakkında yaz, sakın Feritlere bir şey yazma, burada katiyen söyletmemişsin, onun için sakın benden başka hiç kimseye o hususta bir şey yazmayın.
Annemiz iki günden beri bizde ……… saçına kına koymuş …. …. …. asma yaprağı almak şartile, yaz olum ……… .. . . . . ……. bok yemek düşer, bu ….. tutar dedi. İşte Fevziye mektup yazıyorum dedim sende ne söyleyeceksen yazayım dedim. Yok ben kurban bayramına kadar yeminliyim söylersem hamiş olurum dedi. Hatta arkadaşı Memduha deki yazdıracaktım, hamiş olurum diye yazdırmadım diyor. Sizlerin anlayacağı …………………………………………………………….
Şimdi 14,50 de ikmal edebildim. Validemiz şu an banyodan çıktı, Yavuz saçlarımın kınası senin ……. Kime benzer olmuş, püf, püf deyerek karşımda. Haydi oğlum; eski yok, …. Yok, şu satırlara başladığım saat yok, mektubun biten sahifesi var.

28 Mart 2019 Perşembe

Hulusi Gür'den Yeğeni Şerif Bey'e







Kula
30-5-1964


Çok muhterem Şerif Bey oğlumuza:

Sağlık durumunuzdan ve ……… ile 22-5-1964 tarihini taşıyan mektubunuzu aldık netice itibariyle çok memnun olduk. Bizlerde, Celal, Muazzez ve Çocuklarda hepimiz hamd olsun sıhhat ve afiyetteyiz. Cümleten sıhhat, sadette daim olmanızı ulu tanrıdan niyaz ederiz.
Şu ara Parti …. ve toplantılara katılmaktan mektubum biraz gecikti hoş görmenizi rica ederim.
1-Top tepe tarlası 11.300 Liraya Sarnıçlı Mehmet Demircan’a 29-5-964 de satıldı ve gereken muameleside yapıldı. Celalin satıştan evvel almış olduğu 1566 Lira ile … ve vergi parası olan 347 Lira …. 1913 Lira tenzil edildikten sonra nakten alınan 9387 Lira ile 1-4-964 de gönderdiğimiz 500 Liranın Celal ile birlikte Celalin taraflarına bizzat ödenerek tanzim edilen …. İlişikte. Celalin ailesi Muazzez namına dört sene önce almış olduğu 1800 Liranın dört yıllık faizile birlikte 2430 Lirada ödendiğinden hiç Para artmamıştır.
2-Atıf’ın önceki tarla satışlarından bakiye hissemiz olan tarafa gelince; bu meselenin halli için bundan on beş gün önce ben Atıf ve Celalde hazır olduğu halde yapılan toplantıda: ilk tarla satışından sonra muvafakatinizle 2000, ikinci taksit alınıncada otelde 1500 ki Canan 3500 Lira Celale verdiğini ve ayrıca 178 Lirada borcunu ödediğini söylemesi üzerine Celalde 3000 Lira nakten ve 178 Lirada borcuma mahsuben hepsini 3178 Lira aldığını ve Atıfın İstanbuldan gönderdiği 50 Liralık havale bedelinide almış olduğunu ilaveten söyledi ve başkaca para almadığını ifade etti. Halen Atıf burada değildir. Geçen hafta İstanbula gitmişti.
3-sizinde hisseniz olan koçansız tarlaları, Atıfın annenizim vekaletnamesinden istifade ederek aleyhimizde iş yaptığına ve yakında keşfi yapılacak olan bu arazının kendisi namına koçan çıkarmak gibi gayri vicdanı bir muameleye tenezzül ettiğine dair yazınız üzerine yapılan incelemede davanın hissedarlarla müşterek açıldığına göre
Ve Kula As. H. 962/727 dosyasına göre tescile talip olanlar Vehibe Gür, Fatma Gür, Ayşe Gür, Müzeffer Gür, Atıf Gür ve Halitte (?). keşif 2-7-7964 ve duruşma günü 16-7-1964 de açılan dava müşterekten kendi namına karar çıkarmasına imkan yoktur müsterih olunuz.
4-Dikili taştaki tarla meselesine gelince: bu tarla Çakırcadan ….. ……. Atıfla Emir tarafından satılacak peşinen 5000 Liranın alındığı bakiye 2000 Liranında ferağ muamelesinden sonra verileceği, fakat annenizle hissedar olan bu tarlanın As. H. Mahkemesine tescili için sunulan dilekçeyi muhtar hisseli olduğu için tastik etmediğinden mahkemece iptal edildiği için tarafınızdan İbrahim Erçiçe (Dikili Taş mevkiindeki hissedar olduğumuz tarlayı Atıf Gürden satın aldığınızı henüz ….. oldum. Ferağın hükmü yoktur. Buna dair vuku bulacak masraf şahsınıza ait olmak üzere Protesto ediyorum). Şeklinde muamele yapılmasının da lazım geldiğini söylediler. İbrahim …. Köyde olduğundan keyfiyeti adliyeden öğrenmiş bulunduğunu mesele bundan ibarettir. (?)
Celalin Çorumdan naklen Manisaya tayinine çok sevindik. Kendisine başarılar dileriz. Bu sizin gayret ve fedakarlığınızın neticesidir. Artık Celal hiçbir zaman bunu unutmasın, ellerinizden öpüyorlar.
Yazılarıma burada son verirken Hayriye annenizle birlikte hepinize selam ve saygılarımızı sunar sağlık, saadet ve başarılar dileriz.
Amcanız
Hulusi Gür

22 Mart 2019 Cuma

Müfit ve Eşinden Kardeşine (İkinci Mektup)






İzmir : 19.1.1979

Sevgili Biraderim
8.1.1979 tarihli mektubunu aldık, elimden geldiği şekilde yanıtlayacağım. İki aydır Ankaraya gelemeyişimin nedeni sağlığım idi. Bişey yiyemediğim için çok zayıflamış güçsüz kalmıştım. Aldığım ilaçlar bir işe yaramaz olmuştu. Ama şimdi yemeklerden sonra Bicarbonate de soda:İngiliz içme sodası alıyorum iştahım açıldı yemek yemeğe başladım dün ablan domatesli pilav yaptı beraber yedik. Eski gücümü kazandığımda Ankaraya geleceğim. Ama daha önce Şubat ayı tatilinden yararlanarak siz İzmire gelin sıra sizde hamde herşeyi beraberce görüşelim, sen de Arı sütünü alırsın istersen bal da alır götürürsün.
Dün öğleden sonra gönderdiğin veraset vergisi beyannamelerini alıp veraset dairesine gittim. İlgili memur bana: Bu beyannameleri ölen şahsın ikametgahının bağlı olduğu (İstanbul) Veraset vergi dairesine vereceksiniz onlar gerektiğinde İzmirdeki mallar için İzmir’den bilgi isterler ve size ne yapılacağını söylerler dedi.
Ablam İstanbuldan gelirken evlerin ve arazinin tapu senetlerini ve banka cüzdanlarını Ardaya bırakmış. Onun için biz yalnız imzamızı attık. Geri kalan kısmının Arda tarafından doldurulması veya Avukatın tarafından doldurularak Levent Caddesi No:16 daki …….ın oturduğu evin bağlı bulunduğu veraset vergi dairesine götürülüp verilmesi lazım. Tuğrul bu işi yapamaz. Hastaneden ayrılamıyor. Avukatın ücreti ne ise verelim, yaptıralım.
Onun için Veraset Vergisi Beyannamelerini (üç nüsha) bugün Ardaya taahhütlü olarak göndereceğim.
Veraset İlamının çıkması dolayısiyle araziyi almak isteyenlerle tekrar görüşeceğim. İlam çıktı alacaksanız işlere başlayalım diyeceğim, ama pek umudum yok, bu paranın yani veraset vergisinin bulunması işi de sana düşüyor herhalde. Ablama bağlanacak Emekli maaşı için de ayrıca mektup yazacağız ben burada bitiriyorum. Senin ve İsmetin hasretle gözlerinizden öperim, allaha ısmarladık ve sizi Şubat ayında bekliyoruz.
Kardeşiniz
M.

Sevgili İsmet Ulvi
Şeker bayramından beri ilk defa huzura kavuştum. Müfit dün yemeğe başladı şükür ve çok basit bir ilaçla neticeyi aldık her şey kısmet meselesi onunda benimde çekeceğimiz varmış.
SAYFANIN YANINA YAZILMIŞ YER KALMADIĞINDAN
Allah bu günü gösterdi şükürler olsun. Şubatta gelirseniz çok seviniriz. Hasretle gözlerinizden yanaklarınızdan öperim.

Perihan

19 Mart 2019 Salı

Orhan'dan Zeynep'e 6. Mektup






Sen gideli henüz bir iki gün oldu. Seni nasıl özlüyorum, ne kadar göreceğim geldi tahmin edemezsin sana çok, çok alıştım çıldıracağım yahu? Ben ki senden birkaç saat veya bir gün bile ayrı kalamıyordum sana olan sevgimin sonsuzluğunu burada daha iyi anlıyorum. birde beni hiç sevmiyorsun ….. altı boş kaldı. Siz gittiğiniz günün akşamı yalnız başıma pasaja entelektüel Cavit’e gittim ve içtim (fakat fazla içmedim, yani sana verdiğim sözü tuttum) ne yapayım yahu? Eve gelip otursam sıkıntıdan çıldırırdım. Zeynepciğim tahmin ederim sizin seyahat iyi geçmiştir. Hava meydanındaki kepazelik ne idi yahu ne kadar ayı varsa orada idi. Leş gibide kokuyorlar yani sinirlenince zor …. Oldum, neyse sizin tayyare zamanında kalktı. Mete artık yarın veya Pazartesi gelir zannederim, fakat çok çok yalnızım yani senin gitmen büyük bir boşluk yarattı. Sanki benim en iyi arkadaşım ve her şeyimsin ve beni bırakıp gittin. Fakat bu sondur onuda bilmiş ol. Bundan sonra ben seni bırakmayacağım çünkü böyle ayrılıklar artık bana çok koymaya başladı bu işde çok uzadı.
Böbreklerin nasıl oldu? Kendine dikkat et fazla içki içme zaten. Bende de bir …… var midemden filan rahatsızım ne oluyor anlamıyorum. Yarın Pazar artık yazın son günlerinden faydalanmak için ….. (Malkaraya?) gidip yüzerim daha evvel Melekşaha telefon edip senin emanetinide vermek istiyorum.
Buradahava iyidir. Bekir Amca ve Dursun Kızgın hep seni soruyorlar.
Seni çok özledim ve çok seviyorum.
Çok, çok öperim Zeynepim.
Güneş, Aydın, Akın velhasıl herkesin çok selamları var Ayşe, Fatoşun gözlerinden öperim. New York da görüşmek üzere çok sevgiler.

Orhan

P.S. Uçakın hangi şirkete ait olduğunu ayın 12 sinden evvel öğrenirsem sana Telgrafla bildiririm.

12 Mart 2019 Salı

Orhan'dan Zeynep'e 5. Mektup








Canım Zeynepim,

Paris’ten gönderdiğin kart ve son mektubuna çok teşekkürler, sağ salim New york’a vardığınıza da çok memnun oldum.

Sizleri uğurladıktan sonra eve geldim ben çok yorgundum fakat Aydınla bu işleri konuşmak da lazımdı beni evde bekliyordu. Velhasıl bir türlü uyumak fırsatı bulamadım. Biliyorsun o gecede Engin’cim ….. ….  Vardı hayalet gibi oraya gittim üstelikte çok üzgündüm … …. Yorgunluk, uykusuzluk biraz içki çok fena oldum …. …. ayrıldım ve eve geldim.

Siz gittikten sonra o gün Anneme birkaç kere telefon ettim sizim gittiğinizi bildirmek için fakat bir türlü santralı çıkaramadım biliyorsun yağmur yağdı mı İstanbulda telefonlar işlemez.

Ben burada bildiğin gibi sabah akşam içiyorum bilhassa sen gittikten sonra bu iki misli arttı senin yokluğunu ve her dakika hissediyorum.

Zeynepciğim çok yalnız kaldım ve çok üzülüyorum hep yalnız dolaşıyorum bir gün saat 5 pm’de içmeğe başladım 8 am kadar hiç durmadan 15 saat. Senden sonra benim içim kurudu tadıda kaçtı. Ayrılık ne fena şey hele insanın çok sevdiği kişisinden ayrılması feci bir şey. Seni ne kadar sevdiğimi ne kadar özlediğimi tarif edemem. Şu anda senin yanında olmak için neler veririm. 15 dakika değil 45 saat öperim seni Zeynepim benim.

Ben yarın İzmire oradan da Aydına gidiyorum bir hafta kadar kalacağım eğlenmek için gittiğimi zannetme şu veraset vergi vesaire işlerini hal etmek için gidiyorum hemde akrabaları ziyaret zaten sensiz eğlenmeme imkan yok.

 Bu işler ne kadar çabuk hal olursa o kadar kısa zamanda New York’a dönerim. Bir an evvel beraber oluruz zira bu ayrılık bana çok tesir etti her saniye seninle olmak istiyorum.

….  İyidir perhizine devam ediyor. O gece Tunagil polislerle kovalamaca oynamış. Burada … feci ısındı pastırma yazı imiş.

Yukarıda yazdığım gibi bir hafta kadar Aybende felan kalacağım sen mektuplarını İstanbula yaz ben gelince ……..

Buradan da ben sana kart yollarım. Sevim mektup …… ne oldu? Çalışmaya başladı mı? Kendine dikkat et ve fazla içme sana …. patlıcanım benim (?) lütfen bana yazmayı ihmal etme çok merak ediyorum. Fatoş ve Ayşe nasıllar? Ayşe nin böbrekleri iyileşti mi? O da dikkat etsin. Buradan istediği bir şey varsa bana yaz.

Ayben ve …. Hep seni soruyorlar çok sevmişler seni. Mektuplarını bekliyorum ihmal etme. Ayşe ve Fatoşun gözlerinden öperim çok çok selamlar. Ayben, … ve …..’in de sizlere çok selamları var.
Seni çok çok öperim canım Zeynebim.


Sevgilin
Orhan

8 Mart 2019 Cuma

Cahit Sıtkı'dan Arkadaşına







16/03/1935


Kardeşim, evvela bayramınızı kutlular, sonra bir ricada bulunmak isterim. O " Balkon " manzumesini neşretmeyin... Daha birçok tahsisine muhtaç olduğunu his ediyorum. Ferudan fazıl geldi. Görüştük. Ankara'dan iyi havadis getirdi. Bir iki gün sonra Şevket ..... Ankara'ya gönderiyor. "Bu da bir hikayedir"...Gönderseniz çok memnun olurum. Şimdilik bu kadar.

Selamlar Sevgiler Kardeşim


6 Mart 2019 Çarşamba

Fehmi Demircan'dan Mesai Arkadaşlarına






DEĞERLİ MESLEKTAŞLARIM

İstanbula 126 kmTekirdağına 2 km mesafede Denizi ve Kumu güzel Yaz aylarında Belediye Otobüsü işleyen, Büfe ve çay ocağı olan, gerektiğinde Sabah kahvaltısıda verilmesi düşünülen Kamping yeri açmış bulunmaktayım.
Çadırı olan arkadaşlara uygun fiyatla verilecektir.
Teşriflerinizi bekler saygılar sunarım.

ADRES:
Fehmi Demircan
Emekli Öğretmen                                                          
Dereağzı Alkaya Plajı
Yanı TEKİRDAĞ

NOT: Trakya Garajından Yıldırım, İstanbul Seyahat, Malkara, Keşan, İpsala Otobüslerine binilip Dereağzında inilecektir.


5 Mart 2019 Salı

Kocasından Mualla'ya







31-1-1954

Muallacığım

Evvela şunu belirtmek isterim ki seni ve yavrumu çok özledim. Hasretimi burada anlatabilmem kabil değil. Bir an önce gelmek ve sizlere kavuşmak için sabırsızlanıyorum.

Ergun’un size anlattığı gibi Babam 26.1.1954 Salı günü ameliyat oldu. Ben de Bursaya geldikten sonra ameliyat olmasına hiç taraftar değildim. Fakat kendisi o kadar arzuluydu ki ve doktorlarda malumun azalacağına dair o kadar çok teminat veriyorlardı ki kabul etmek mecburiyetinde kaldık. Şayet ameliyat olmazsa günden güne ağrılarının çoğalacağını ve ameliyat olmasını istemediğimiz için üzüntüsünün daha çok olacağını söylüyorlardı.

Hamdolsun ameliyat olduktan sonra durumu her gün biraz daha düzelmekte. Safrakesesi yolu açıldığı için safra mideye akmakta ve bu sebeple sarılık günden güne azalmaktadır.

Biliyorsun Ergun’un anlattığı gibi safrakesesi yolunda biri cevizden az ufak, bir de ondan daha ufak 2 tane taş ve birazda kum çıkarmışlar.

Şimdi bedeni de neşesi de iyi. Yalnız daha yiyecek bir şey vermiyorlar. Ancak dün azıcık pirinç çorbası, yoğurt ve üzüm suyu verdiler.

Doktorlarda ameliyattan sonra gidişatın çok normal olduğunu söylüyorlar. Maşallah Babamın maneviyat da sağlam ameliyathaneye gülerek girmiş. İbrahim Bey her hasta karşıma böyle gelse işimiz yarı yarıya kolaylaşır demiş.

3-5 gün içim de hastaneden de çıkabileceğini Galip bey söyledi.

Muallacığım ben bugün çiftliğe gidip bir dolaşacağım. 1-2 gün kalırım. Oradan döndükten sonra buradaki vaziyete göre hemen İstanbula gelmeye çalışırım.

Ergun’un burada olması benim için çok faydalı oldu. Annemde daima hastanede kalıyor. Seni ve yavrumu hasretle kucaklar gözlerinizden öperim. Babamın ve anneminde hürmetle ellerinden öperim. Babamın ve Annemin ve Ergununda çok selamları var.



İmza

28 Şubat 2019 Perşembe

Ayhan Timurtaş'tan Babası Refik Koraltan'a (Yassıada Mektubu)







İstanbul, 6 Eylül 1961

               Canım Babacığım,

Mebusluk maaşlarının istidadı için çıkan vekaletnamede hangi mahkeme, hangi numara yazılmamış. Siz doğrudan avukata yazabilirsiniz. Adresi :

Avukat Orhan Demirhan
TİCARET HAN KAT 6 NO 77
Hükümet Caddesi Ulus-ANKARA


Ellerinizden hasretle öperim
Kızınız Ayhan Timurtaş

27 Şubat 2019 Çarşamba

Meral Ender'den Oya Görgün'e

















2 Ağustos 1965

               Sevgili Oya

Gene geciktim yazmağa ama anlarsın inşallah halimi pestilim çıktı. Aman taşınmak ne bela şeymiş, taşınmak değilde yerleşmek.

Haziran’ın 15 inde apar topar aceleyle taşındık (10 günlük müddet verdiler). Evdeki inşaat daha bitmemişti. Eşyaları doldurduk bir odaya evin biz de göle gittik (kaynanamın yazlık evine). Bir kıyamet bir patırtı eşyalar toz içinde filan berbat bir şeydi. Haziran’ın 6 sında en nihayet inşaat yüzde 75 bitmiş olarak taşındık. ……….. filan bitmemişti. Bir ay kadar pislik içinde yaşadık ve en nihayet her şey bitti ve ancak şimdi kendimize gelebildik. O günleri düşündükçe korkunç bir rüya gibi geliyor. İki çocukla da taşınmak kolay değil. Abim ve ……. geldiler. 3 gün kadar taşındığımız zaman yardım ettiler. Allahdan yakın ne yapacaktım bilmem.

Kingston Wilkes Barre’den 5 dakika uzakda, Arnavutköy-Bebek gibi. Kingston daha yeni bir yer ama bizim cadde çok temiz ve şirin. Hep küçük şirin ve yeni evlerle dolu (15 years old times) etraf yeşillik filan apartmanın olduğu yer gibi değil. Yeni işinde muvaffakiyetler, ticaret değildir, asistanlık rahat iş. Tabi ticaret de para fazla ama o da kısmetine kalmış.

Annemler 6 ay …… taşınmak mecburiyetinde kaldılar apartman …… fakat onlar açık havaya alışmışlardı pek ……. Memnun değillerdi. Şimdi Levent’e taşındılar 30 dairelik yepyeni bir apartman etrafı hep açık falan çok memnunlar. Dolmuş tam evlerinin önünde filan şehirden de 10-15 dakika uzakta çok rahatlar. Suzanna bu ay İstanbul da annesi Burgaz da ev almış çocuk için filan. Eh bil bakalım kim burada! Toni! iki ay evvel Toniden bir mektup aldım, ne göreyim adres N.Y.

Seni hatırladım aynı şeyi bana yapmıştın. Sürpriz olsun diye hiç bahsetmedi mektuplarında. Atinaya gitmiş çok beğenmiş oraları, Canada yolu ile N.Y.a gelmiş amcasında kalıyor ve yarım günlük iş bulmuş. Pocket Money …. Ne dedim hiç planım yok dedi. Haftaya belki gelir sana yazarım artık havadisleri. Ailesi de Atinaya taşınmışlar. N.Y. dan şimdiden şikayet etmeye başladı. Bu ne berbat hava diye, pislik ve eşkıya gibi insanları …. diyor kırıldım gülmekden.

Brad kampa gidiyor, haftaya bitiyor 8 haftaydı. Bir ay sonra da ara mektebine başlıyacak. Kampdan çok memnundu, ……… Tuna yalnız kaldı. Nasıl afacan bir şey sorma. Tuna tomboy tam. Konuşması pek öyle düzgün değil daha. Bradin ki epey derledi (düzeldi) kampa gideli.

Aman o parafen banyosu ne güzel şeymiş öyle. Moda ya gelince bu yaz ben shifler içinde yaşadım bu şekilde. O kadar rahat ki bu nihayet bu sene arkası açık ayakkabı ile doldu dükkanlar. Gayet alçak ve kalın topuk en son moda şu anda. İstanbul da kalın topuk görünüyor mu yoksa tutulmadı mı? Ayakkabıların ucu sivri değil ve o epey kapalı ayakkabılar demode olmağa başladı. Şöyle şimdi burada da fiyonglar var. Ben hep alçak topuk giyiyorum, ince bacaklarımla en iyisi böyle. Daha sonbaharlık ve kışlık hiçbir şey bakmadım.

Kız bu ev yüzünden para da kalmadı ya. Belki Ağustosun sonunda N.Y. gidersem şöyle bir etrafa bakınırım. Hiç bir şey yapmadık bu yaz ev yüzünden. Ordan bari gidip fuarı görelim dedik. Ben Washington, P.C ye gelmek istiyordum ama olmadı seneye artık.

Paltolar bele oturmağa başladı, eyvah benim için kara haber. Belden deyince hep aklıma senin mavi manton gelir. Kolejdeyken yaptırmıştın hani çok beğenirdim. Her şey bele oturmağa başladı gibi. Ben ise shiflerden filan çok memnundum pek bir şey göstermezlerdi diye ama daha birkaç sene böyle şeylerle idare ederiz.

Geçenlerde gazetede okumuştum. Hanife Dayı nişanlandı diye. Demek Seval le nişanlısının arası bozuldu, ne oldu ayrıldılar mı?

Arkadaşlarla seyahate çıkacaktınız, çıktınız mı?

Ah, İstanbulu nasıl özlüyorum sorma, nasıl bir sene gibi koca bir zaman geçti bilmem, geçenlerde bir …. De “… Russia …. ….” oynuyordu. Hadise İstanbul’da geçiyordu artık benim halimi göreceksin nasıl -….- hissettim kendimi sorma.
İki hafta evvel filadelfiyaya gittim. Anitayla buluşup alışveriş yaptım. …….. için havlular, arap ….., ….basket filan hoş şeyler buldum orada specally shoplar var ……. için.
Temmuzun onunda Yelda nın (………………………………….) ………. geldi. Kız Çinli, ufacıkta senin boyunca çok şirin bir şeydi. Armstrong John un girl firendiymiş Margaretle evlenmeden evvel. Karı-koca (yani Yeldanın kocasının kardeşi evli kızla). English T.V. sinde meşhurmuşlar filan. Neyse çok şirin bir yüzü vardı epey de cana yakın bir şey. Onun için parti vardı. Nasıl bıktım bu partilerden sorma.

Görüyorsun evle uğraşmakdan hiç enteresan bir şey yapmadık.

Sana biraz yaptığımız inşaattan bahsedeyim. ….., porden room ve …. ….. ekledik. Birinci kata çamaşır makinesi ve kurutma makinesi için bir yer yaptık ve folding room koyduk, kapatınca bir şey belli olmuyor.

Tuvalet böyle: (çizim yapmış)

Bir duvardan öbürüne uzanıyor …., çekmeceler beyaz formica altın çizgilerle. Üstü ……. Formica içinde sarı var biraz, …………………….
Ayna altın çerçeveli, gayet hafif işlemeli çerçeve. Fila. dayken  alttan …. …. …. Disk falan aldım. Havlular (küçük) …. Gree ve yellow küçük sabunlar da aldım yeşil ve sarı yani yeşili …. Color olarak kullandım, evimde her şey beyaz ve sarıydı.

Dem de koca bir devasa büfe (oda bütün ceviz kaplı) gayet esaslı oldu. Tavanda …. light.

ÇİZİM

İşte havadisler bu kadar, aklıma geldi, ben tığ gibi oldum diyorsun. İstanbulda ……. Epey zayıflamıştım. Buraya geleli 4 kilo kadar aldım. Artık resim gönderme vakti geldi. Çektirince yollasana bir tane göreyim. Ben de sana öbür mektup da yollarım çekmeğe başladık.

İdeal Tepe ne oldu artık oralara gitmiyorsundur herhalde.

Hadi artık mektuba burada kısıyorum, ablalarıma selamlar. Benden de sana selamlar var, Tuna ve Erol hem de “….. of kisses”
Meral

35 N.ATHERTON AVE KİNGSTON PA

Meraklısı İçin Mektubun Gönderildiği Ev:




25 Şubat 2019 Pazartesi

Perihan Hanım'dan Müşerref Çengeloğlu'na








11.1.1960

               Sevgili Müşerref

               Bu hafta Cumartesi günü pek sevimli ve hoş bir misafirim vardı. Bilmem tahmin edebildin mi? Kısa ziyareti esnasında bizlere pek hoş bir zaman geçirtti. Tabii anladın gelen Yükseldi. Kendisini pencereden görür görmez tanıdım. Biliyorum sen görmiyeli seneler oldu. Fakat çocukluğundaki aynı simayı muhafaza etmekle beraber her şeyide seni hatırlatan bir haba var. Kendisine bundan sonra sık sık gelmesini rica ettim ama, bir de sen tarafından rica edersen pek memnun olurum. Burası kendi evi sayılır. Zannedersem sıkılmadı da. Pek çok mevzulardan konuştuk. Yaşına göre pek olgun ve malumatlı. Velhasıl ziyareti dört gözle beklenecek bir arkadaş olmuş. O gün herhalde kulakların çınlamıştır. Eski günleri pek çok yad ettik.

Yıldızla biraz evvel kapıda konuştuk. Daireye giderken ayak üstü birbirimizin hatırını sorduk. Cumartesi veya Pazar günü bana muhakkak uğrarlar. Bu hafta bir haber çıkmayınca doğrusu merak ettim. Meğer hem kendisi hem de kocası biraz rahatsızmışlar. Fakat bugün ne’şe içinde işlerine gidiyorlardı. Annesi hafta içinde gelmiş. Üç ay kendi haline bırakılmış işleri ve evi hale yola koymak her halde pek kolay değil. Zavallı kadın Almanyada da bütün vaktini yemek pişirmekle geçirmiş. Kolya mı dört erkek besledi. Çocukların hasret kaldığı bir takın yemekleri de yapmak pek kolay bir iş değil. Malum bizim dolmalar …. az emekle hazırlanmaz.

Sizin işler nasıl? Allah yardımcınız olsun ve hepinize kolaylık versin. Bu işler kolay değil, emek istiyor. Fakat zevki bütün zorlukları ve emekleri tamamen unutturuyor. Hala senin gibi merhametli bir insan için; yorgunluğu duymayan bile.

Benim sıhhatım bu sene şimdiye kadar olduğundan çok daha iyi. Fakat şimdiye kadar ….ğıma kafi ehemmiyet vermediğim için bu kadar …. Şimdiden sonra elimden geldiği kadar itima ve dikkat ediyorsun.

Annem gözlerinden öpüyor. Oda Yüksele bayıldı. Abeyimin selamları var. Bende gözlerinden öper, sağlık ve muvaffakiyetler dilerim.

Perihan

22 Şubat 2019 Cuma

İsimsiz Bir Mektup (Şiir)








Mutluluk tanımlanamaz
Ağlarkende, gülerkende mutlu olabilirsin
Gerçek olan onu bilincinde duymandır
Hele bir düşün
Düşünki şu ömründe kaç saat
Mutlu olabilmişsindir
Onu
Maddi zenginlikte aramışsan
Lüks tüketimde tanımışsan
Sen çok yanılmışsın.
Bir sevgilinin gözlerinde görmüşsen
Ve doymamışsan, artık
Ondada olmadığını anlamışsındır.
Mutluluk, mutlu olanlarla birlikteğindedir.
Bu böyledir bilesin.

Dizlerime çömeldim duvar dibinde
Koydum başımı avuçlarımın arasına
Dudaklarımda sigaram, gözlerimde yılgı.
Ben bir korkağım
İtiraf ediyorum.
Görüyorum gerçekleri
Ezenler,, ezilenleri
Ağlatanları, cahilleri
Ve sınıfları, sınıflandırmayı yapanları.
Bir ortamki ezmişsin, gülmüşsün, görmüşsün
Fakat cahilsin…
Güçsüzüm diyorsun, yapamam diye düşünüyorsun.

Ama herkes senin gibi
Birlikten kuvvet doğar, başın koltuğunda olsun
Çekinme kurşun yerim diye…
Yok, yok, olmaz…
İtiraf ediyorum
Ben bir korkağım.
Kıpır kıpır birşeyler var içimde
Beni geceleri yatırmayan
Dostlar içinde güldürmeyen
Yemek yedirmeyen, su içirmeyen
Bir şeyler var içimde
Oysa ne eksiğim var ki
Bir makamım, masam var
Güzel mi güzel sekreterim var
Akşamları içkili hoş muhabbetim var
Hem Ankara’da dostlarım da var
Ama bu nalet içimdekiler
Karımın koynunda bile
Terketmiyor beni.
Para değil, sevgili değil
Çevre, ortam değil
Dur dur buldum
Güneş, evet güneş
Güneşin önüne bir sis geçmiş
Bırakmıyor ışığı gelsin.
Tarih sisin kalmasını istiyormuş
Tarihe karşı gelinmezki.
Ama tarihleri yazan insanlar değilmidir.





Babam’a ali amca niye gecekonduda otuyor diye sordum?
Parası yok dedi
Para nedir diye sordum?
Bir değerdir dedi.
Değer nedir diye sordum?
Durdu düşündü.
Önem vermek dedi.,ama para bir kağıt dedim.
Ne önemi olabilirki diye sordum?
Gücü var dedi.
Güçlüyemi değer verilmeli diye sordum?
Güldü.
Burnumdan öpüp gitti.




Not: Küçükyalı'da bir eskicinin sattığı kitabın içinden çıkmıştır.