3 Nisan 2019 Çarşamba

Fevzi'ye İsimsiz Eksik Bir Mektup






29.4.59
13:30

Fevzi
Bilmem kaç kaç senelerdir yazamadığım (yazmak istediğim halde) mektup nihayet şu anda hamd olsun nasip oldu. Sizlerden ayrıldığımız (ki istemiyerek) andan buraya gelişimizi tefsilatlı yengen yazmıştı, bende abime birkaç gün sonra kısa yazdım. Çünki yazacak söyleyecek; hiçbir kelime bulamadım. Ne yazabilirdim; ne söyleyecektim hiç, hiç… el boş ayak boş. Evet keşke böyle bir felaket olmayaydı varsın boş olsundu. İnan yavrum o zaman servetimizi unuttum (gerçi hiç kimseye gstermemek için bütün ….yı yaptım, yapıyorum o başka) Nizamım bu felaket üstün, üstün. Allah verdi, aldı yine verir yeter ki dürüst ol. Fakat bu başka: Allah beterinden saklasın: canım kardeşimiz Nizamada uzun ömürle büyük, çok, çok büyük sabırlar versin.  Şimdi uzatacak kadar müsait değilim. ……. İşte oldukça fikir vereyim ve edineyim diye yazdım. Şimdi sen bize yengemin durumu hakkında yaz, sakın Feritlere bir şey yazma, burada katiyen söyletmemişsin, onun için sakın benden başka hiç kimseye o hususta bir şey yazmayın.
Annemiz iki günden beri bizde ……… saçına kına koymuş …. …. …. asma yaprağı almak şartile, yaz olum ……… .. . . . . ……. bok yemek düşer, bu ….. tutar dedi. İşte Fevziye mektup yazıyorum dedim sende ne söyleyeceksen yazayım dedim. Yok ben kurban bayramına kadar yeminliyim söylersem hamiş olurum dedi. Hatta arkadaşı Memduha deki yazdıracaktım, hamiş olurum diye yazdırmadım diyor. Sizlerin anlayacağı …………………………………………………………….
Şimdi 14,50 de ikmal edebildim. Validemiz şu an banyodan çıktı, Yavuz saçlarımın kınası senin ……. Kime benzer olmuş, püf, püf deyerek karşımda. Haydi oğlum; eski yok, …. Yok, şu satırlara başladığım saat yok, mektubun biten sahifesi var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder