29.4.59
13:30
Fevzi
Bilmem kaç kaç senelerdir
yazamadığım (yazmak istediğim halde) mektup nihayet şu anda hamd olsun nasip
oldu. Sizlerden ayrıldığımız (ki istemiyerek) andan buraya gelişimizi
tefsilatlı yengen yazmıştı, bende abime birkaç gün sonra kısa yazdım. Çünki
yazacak söyleyecek; hiçbir kelime bulamadım. Ne yazabilirdim; ne söyleyecektim
hiç, hiç… el boş ayak boş. Evet keşke böyle bir felaket olmayaydı varsın boş
olsundu. İnan yavrum o zaman servetimizi unuttum (gerçi hiç kimseye gstermemek
için bütün ….yı yaptım, yapıyorum o başka) Nizamım bu felaket üstün, üstün.
Allah verdi, aldı yine verir yeter ki dürüst ol. Fakat bu başka: Allah
beterinden saklasın: canım kardeşimiz Nizamada uzun ömürle büyük, çok, çok
büyük sabırlar versin. Şimdi uzatacak
kadar müsait değilim. ……. İşte oldukça fikir vereyim ve edineyim diye yazdım.
Şimdi sen bize yengemin durumu hakkında yaz, sakın Feritlere bir şey yazma,
burada katiyen söyletmemişsin, onun için sakın benden başka hiç kimseye o
hususta bir şey yazmayın.
Annemiz iki günden beri bizde ………
saçına kına koymuş …. …. …. asma yaprağı almak şartile, yaz olum ……… .. . . . .
……. bok yemek düşer, bu ….. tutar dedi. İşte Fevziye mektup yazıyorum dedim
sende ne söyleyeceksen yazayım dedim. Yok ben kurban bayramına kadar yeminliyim
söylersem hamiş olurum dedi. Hatta arkadaşı Memduha deki yazdıracaktım, hamiş
olurum diye yazdırmadım diyor. Sizlerin anlayacağı …………………………………………………………….
Şimdi 14,50 de ikmal edebildim.
Validemiz şu an banyodan çıktı, Yavuz saçlarımın kınası senin ……. Kime benzer
olmuş, püf, püf deyerek karşımda. Haydi oğlum; eski yok, …. Yok, şu satırlara
başladığım saat yok, mektubun biten sahifesi var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder