2 Ağustos 2018 Perşembe

Sesim'den Evrim'e






Canım Evrim

Telefonu kapattım biraz önce. Sesim “Çok şeyler değişti” diyordun. “Ya senden ne değişiklikler var?”
Eğer bu bir değişiklikse… akın hocamız gibi yaşamaya başladım bende. Gidiyorum, geliyırum. Akşamları biraz okuyorum. Bazen yazıyorum. Beğenmiyorum sonra. Tekrar okuyorum. Bazı akşamlar hafif bir şeyler içiyorum. Bu arada, sigarayla ilgili sözümü tutamadım. Sonra tekrar gidiyorum. Fazla uzağa değil ama. Kolayca dönebilmek için. Akşamları müzik dinliyorum. Bazen radyodan bir şeyler kaydediyorum. Olanları olacakları düşünmemek için elimden geleni yapıyorum yani. Yani korkumu yenemedim. Benden ne psikolog olur ama!

Olacaklar? Yani yeni insanlar, yeni olmayan yerler bu fazlasıyla bildik kentte. Ve asla gidemeyeceğim fazla uzağa… bundan korkuyorum işte.

Sence yeterli değil mi?

Fazla düşünmeden yaşamak kolay mı? Edebiyat kitabımın ve defterimin özetlerini çıkarttım, çalışıyorum. (Eğer sınavda kendimden emin olursam ve kompozisyon bölümünün puanı düşükse kompozisyon yazmamayı düşünüyorum.) Yanlış sözcük düşünmek. Yanlış eylem. Düşündüğümü söylemek. Bir daha hiçbir şey söylemeyeceğim.

Bugün otobüste Eray’la karşılaştım. “Tozu dumana katarak bir yaz geçti” dedi. Kısık gözlü biri, aşağıda, tozlu….

3 yorum:

  1. Selim değil sesini diye yazıyor...:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler uyarınız için :)

      Sil
    2. Sesini yazınca cümle havada kaldı ve nokta koymadan büyük harfe geçilmiş. "Sesim" olabileceğini düşündük.

      Sil