Ömer
Kabakcıları, patronaları vesaireleri dedelerimiz gördü ise
bende 6 eylulu gördüm. 6 eylul deyince senin gazetede okuduğun gibi basit bir
hadise değil. Memleket şümul ve emsalsız tarihi bir kepazelik olayıdır. Bu itibarla
bu hadisenin acizane izahına calışacağım.
Telebe cemiyeti ve Kıbrıs türktür cemiyetinin masumana bir nümayişi
menfi ceryana alet oldu ve senin anlayacağın sayi sermayeye hücum etti yani Rumluk
türklük gavgası isimde kaldı aclarla dokların hesaplaşması şeklinde tecelli
etti.
İstanbul kurulalı beri böyle canavarca hunharca bir yağma ve
ihtişaş görmedi kahbece hazırlanan kompile muvaffak oldu ve öyle bir taktikle
polisin eli bağlantı. Polise öyle meflus bir hale getirildiki 4 bin polis seyirci
olduk halkın mal emniyeti mesken masuniyeti hayasızca ayaklar altına alınırken
biz kıprıs türktür teraneleri ile uyutulduk ve canım istanbula abdalca sersemce
budalaca yağma ettirdik hemde baka baka.
Meslekim namına ben zül duyuyorum. Bir polis olarak halkın icinde
gezmeyi şerefsizlik sayıyorum. Fert olarak kendi hareketimi izah etmek istemem.
Şu kadar söyleyimki mıntıkamda tek bir hadiseye meydan vermedim. Kiliseyi sapa
sağlam muhafaza ettim. Havaya attığım birkac el silah ile capulcu sürülerini cil
yavrusu gibi dağıttım. Bunu gazete okuyabilirsin:
Fakat canım istanbulun hangi semti harap olmadıki. Beyoğlunda
10 dükkan sağlam kalmadı. Bomontiye kadar koca şişli bir harabe, osmanbey, macka,
harbiye bir birinden beter. Bankalar karaköy bir yüz karasıdır. Tahtakale tarafı
bilhassa Mahmutpaşa icler acısıdır. En az 100 bin capulcu şehri kelimenin tam
manası ile bir yağma yaptılar. Şehirde cam denen şey kalmadı.
Biz polis efendiler bu hala saat 24 e kadar askerler gelene
kadar cok güzel bir seyirci olarak kaldık. Müdür istikbali ile ödedi.
Kızdığım nedir bilir misin maclara gaz bombası ile giden
bizler bu tarihi olaya copsuz gönderildik. Ben pangaltında idim. Hakim yağmacılar
Feriköy kurtuluş semtine akıyor kendi mıntıkama gittim ve elimden geleni yaptım.
fakat ne cıkar.
Mamafi istanbula yani kurulan bünyemize uygun idareye ben
kendi namıhesabıma minnettarım bize bu şekli idare daha uygun ve münasıptur
belki bu idare bize hic olmazsa bahalılığı önleyecek tetbir bulur.
Kaya bugün erzincandan hareket edecektir. Nejadın birliği
bütün haşmeti ile o güzelim toplarının namlusunu Gümüşsuyu caddesinden aşağı cevirmiş
heybetle istanbulu serserilerden koruyor.
Ablam eyi değil. Güründekilerle bazı nahoş hadiseler ceryan
etti. Bu yüzden zararın neresinden dönersek orasını kar sayarak yeni hısımlara
kısa fakat önce layık olan bir cevabı verdim. Cünki öyle icap etti.
Ben daima eyimserim allaha şükür hayatımdan memnunum borcum
yok alacağım yok. Hasta değiliz buda bize yetiyor. Dilaveri taksim lisesine
kayıt ettireceğim ne dersin. Feri köyünde 140 liraya bir daire bulduk ama daha
taşınmadık.
Gürünlülerden yalnız irfanla konuşurum. Evede gelir gider hayriyeyi
irfanı severim akşam bizdelerdi sanada selamı vardır.
Ancak yarısını okuya bildiğim mektubuna gelince sizin icin
sizi tatmin edecek bir yer bulmak muhit meselesidir. Benim tahmin edeceğin gibi
henüz muhitim yoktur. Bunu daima düşünmekteyim. Fakat mutlak olarak senin
murgulda kalmanı istemiyorum. Eğer arzu edersen evimiz sana acıktır. Bir kardaşın
evime gelmesi benim icin zevktir. Gelsen eyi olur zannederiz Murgul, kars,
edirne ve İstanbul senin bünye uygundur. Sen nerede olsa ömersin. İşte bu
yüzdendirki seni ihmal edemeyor seni unutamıyor seni bırakamıyorum.
Senden tek ricam mektubu makine ile yaz yahut yazma asabım
bozulmasın. Mektubunu istanbulda okumak mümkün olmuyor. İstersen sen kendin gel
oku.
Bu gece radyonun 15 günde bir programına davetliyiz. Tarık beyle
ahbap olduk. Radyo mıntıkamızda olduğu icin tanışıyoruz. Zaten sergi evinin
fevkalede günlerinde beni resen memur ediyorlar. Cok yoruluyorum. Ama zannedersem
amirlerim eyi randıman alıyorlar olsa gerekir.
Sana mektup yazmak benim icin zevk oluyor. Cünkü mektubu
anlayarak severek okumasını bilirsin. Fakat imla hatasına kulak asma. Mesela hic
Ç (el ile yazılmış) harfi kullanamadım cünkü yoktu makinede.
Gözlerinden öperim mektuplarını seninle beraber beklerim.
15.9.1955
Feriköy Karakol Komiser
M.
Muharrem M.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder