17 Ocak 2017 Salı

Şahin Ergün'den Ablasına











                Sevgili Ablacığım


Satırlarıma başlamadan evvel sonsuz selamlarımızı sunar hasretle büyüklerimin ellerinden küçüklerinde yanaklarından öperim.

Sana uzun zamandır cevap yazamadım kusura bakma. Çünkü buraya gelirgelmez hemen işe başladım başımı kaşıyacak vaktim yok vallahi, Cumartesi Pazar dahi çalışıyorum onun için beni biraz olsun mazur görmen lazım, bu mektubu bile park yerinde kamyonda yazıyorum ne ise gelelim biz şimdi problemimize.

Ablacığım senden ayrılırken verilen sözlere karşılık müsterih olarak Almanyaya döndüm yaza kadar herşeyi halletmeğe bakacaktım.

Ama bazı hadiseler ben döndükten 1 veya 2 hafta sonra patlak vermiş yine. Sizin evde geçimsizlikten başlamış ve Füsun Sezenin evine kovulmuş bir daha dönmemek şartıyla. Ziyanı yok zaten Betül hanımın hayatta her zaman kötülüklerini gördüm ve halada görmekteyiz. Zaten şunuda belirteyim ki benim evlatlarımı hiç bir zaman sevemedi gitti. Her zaman onlara karşı içinde kin ve düşmanlık besledi. Ben bunları idrak ediyorum fakat üstüne düşmüyordum ama bundan sonra bende herşey bitmiştir. Anne diye birisini tanımıyorum benim gibi evladı yok artık beni öldü bilsin evladım yok desin ne ölüsüne gelirim nede o benim ölüme gelsin benim için kapandı o defter artık.

Ablacığım bu hadiseler bana dünyanın parasına mal oldu bende paraları sokaktan toplamıyorum burada para kazanmak Aslanın ağzından eti almağa benzer, ama bazı kişiler Almanyada çalışanları milyoner sanarlar. Davulun sesi uzaktan tatlı gelir.

Ablacığım senden her zaman iyilik gördüm nankörlük yapamam seni her zamanda severim ama senin mühitine artık gelmem ne Taşvikiye'ye nede Kumburgaza uzaktan uzağa görüşürüz belki yazlığımıda boşuna almışım bilseydim bu durumların olacağını almazdım vallahi yazık senelerce öyle kapalı bırakacağım kirayada vermem. Bundan sonra tatillerimi başka yerlerde kötülüklerden uzak başımı dinleyerek geçireceğim.

Ablacığım Esine lafım yok fakat Esraya söyle bundan sonra hiç karşıma çıkmasın gözüme gözükmesin dayı diye de bir sözü ağzına almasın kendi daha iyi bilir uzatmıyorum. Annem söyle Füsunun bileziklerini sana versin ilerde senden alırım eğer vermezse ondan çatır çatır almasını bilirim kimseye haraç yok bu dünyada. Alınca bana iki satırla bildir. Aç gözlü bir kadınmış sülalesi de aynı bokun soyu ne biçim sülaleymiş. Allaha çok şükür ki bizler çekmemişiz. Füsunla görüşüyorsan söyle Sezenlerde otursun bende zaten  mektup yazacağım, seninde epeydir başını ağrıttım benim yüzümden çok laf işittin huzurun kaçtı ama bundan sonra inşallah bir daha benden problem gelmez sana.

Bizleri soracak olursan hamdolsun iyiyiz. Çalışıyoruz günler hep böyle geçiyor havalar desen bazen yağmurlu bazende güneşli geçiyor başka buralardan havadis yok senden havadis beklerim.

Burada satırlarıma istemiyerek son verirken hasretle senin yanaklarından Esinin yanaklarından öperiz. Ayrıca Gökhanın, Yaseminin ve Gökalpın yanaklarından öperiz. Onlara da mektup attım. Nazmi beylere çok çok selam ederiz.

Seni seven kardeşin
Şahin Ergün


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder