Şu anda hissettiklerimi kağıda dökmeye adeta korkuyorum. Zannedersem
bu korku bir gün başkalarının bu kağıdı okuyabileceklerini bilmemden
kaynaklanıyor.
Saçma değil mi? Ne yazmak istediğimi, neleri söyleyememe
baskısından kurtulmak istediğimi unuttum. Birazda rahatlar gibi oldum.
Esasında şu satırları tuvalette yazıyorum. Otururken birden
aklıma hem yazmaya devam etmek hem de tuvalet ihtiyacını gidermek geldi. Tam “ne”
kelimesini yazdığım sırada annem “Özlem”, “Özlem” diye beni çağırdı. Puaça yapmamı
söyledi. Bende uysal uysal “Peki!” dedim. Sanki daha biraz önce öfkelenen ben
değildim. Puaçayı yaptım. ama yağ acımış olduğu için pek güzel olmadı,
yumuşaklığı falan güzeldi ama…
Şimdi de ruh halimdeki bu ani fırtına ve bıçakla kesilir gibi
kesilişimin nedenlerini arayacağım. Birden sinirlenirsin diye bir şey yok belki
de çünkü… evet çünkü bunlar yani sinirlendirici damlalar teker teker gelmişti;
ama büyük ama küçük. Son gelen ise orta boy idi. Buna rağmen taşırmaya yetti. Sonraki
sessizlik? Neden olabilir bu? Belki de sinirlendiğim şeyin saçma olduğunu
anladığım için. Evet evet bundan olacak.
Sorun bir bakış açısından çözümlendi. Öbürünü de başka
zamana bırakıyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder