Uşak
7.1.1963
Canım evladım, biricik oğlum
benim.
Sana çoktandır mektup yazamadım,
keşke şu telefon konuşmaları olmasaydı, insan telefon edince yazamıyor ki
mektup yerine de geçer, halbuki mektup yazmak daha iyi herhalde insan daha iyi
dertleşip, bir çok havadis verip alabilir, fakat mecburen telefon tercih
ediliyor. Kim bilir belki de insan sevdiklerinin sesinide işitmiş olmak için.
Canım evladım bende işte böyle
sık sık telefonda konuştuğumuz için olacak pek sık mektup yazmıyoruz.
Canım evladım seni o kadar
özledim ki bilemezsin. Geleceğin günleri iple çekiyorum. Nasılsın evladım
derslerinin çokluğunu ve ağırlığını düşündükçe çok üzülüyorum. Allah san yardım
etsin. Sana zihin açıklığı ve bol şans versin çocuğum.
Gürolcuğum sen belki gülersin
amma sana bir tavsiyem var. İmtihanlara girince cebine 2-3 tane kesme şeker
koy. İmtihan müddetince yavaş yavaş ağzında, şeker erirken beyine giden
damarlar daha iyi çalışırmış ve bu şekilde beyin daha güzel çalışırmış. Ne olur
Gürolcuğum bunu yap. Hatırlarsan sen ilkokul imtihanlarına girerken ben sana
hazırlar cebine koyardım, hatta her birinede 3 kulvuallah okurdum hatırladın
mı?
Canım evladım Cumartesi günü
..... babanla İzmire gitti. Babanın orada bir işi var. Şirkete ait Ankaradan
yolladılar. Herhalde Perşembe akşamı döner. Sibel'in Şubat 2 de tekrar .....
var. İnşallah o zaman hep bir arada oluruz. Sen inşallah bu ayın 15 inde
geliyorsun değil mi hayatım? Bakalım Sibeli baban buraya getirmeye söz verdi. İnşallah
sıhhati iyi olur da kısmet olur. Zira zavallıcık o kadar ihtiyarladı ki üstelik
kalp durumu da pek iyi değil. Çok sıkıştırıyor zavallıyı. Annem desen o da öyle
üstelik onun ki daha vahim. Artık allah acısın. Ben sana bir şey söyleyeyim
Gürolcuğum. Zavallı Fofo dayının durumu beni, annemi ve babamı mahvetti. Ne onlar
toparlayabiliyorlar ne de ben. Baban Fuatın şimdi çok iyi olduğunu
vaziyetininde çok iyi olduğunu söylüyor amma ben bir türlü inanıp rahat
edemiyorum.
Fofo dayın öyle bir insandır ki
onu anlamak çok güçtür. Bir kerre son derece mahzundur. Ayni zamanda şu meşhur
palyaço (operası) vardır onun gibidir. İçi kan ağlarken, yüzü güler. Hemde öyle
güler ki karşısındakini de öyle güldürür ki üzüldüğünü ve iç dünyasını kimseye
hissettirmemek için adeta debelenir durur. İşte dayın o zaman çok bedbaht ve
üzgündür Gürolcuğum. Babanın anlattığına göre sizi bir hayli güldürürmüş. Onun için
çok üzüldüm Gürol. Allah ona acısın. Onda o akılsız karı varken, bu çocuk nasıl
toparlanacak bilmem, ancak Allah yardım edebilir. Bütün ümidimiz yalnız orda
kaldı artık.
Canım evladım insanların hali hiç
belli olmuyor. Onun için insan hayatta her şeye göğüs germesi için kuvvetli
olması lazım, yani hazır olması lazım. Allah kimseyi darda sıkıntıda
bırakmasın. Fakat Gürolcuğum için istikbalini sağlam kurmak ve garantiye almak
için gençliğinde kadın olsun erkek olsun çalışmak ve elinden geldiği kadar
gayret etmek. Sonrasını tabii Allaha bırakmak lazım.
Sende evladım hayırlısıyla şu Üniversiteyi
bir bitirsen hayatım. Ondan sonra oh ne güzel rahat ederim. Bak Semih dayın bir
arkadaşı ile bir şirket kurdu firma açtılar Allah yardım ederse yakında büyük
işler yapacaklar. Az bir zaman geçtiği halde İzmirde sivrilmeğe başladılar. Zavallı
diğer kardeşciğimde içler acısı. Aradaki farkı görüyormusun evladım. Fakat şansta
lazım haklısın, fakat şansada yardım etmek şart Gürolcuğum. Alla emanet senin
şansın da var evladım. Ne ise gelince uzun uzun konuşuruz hayatım. Beni hiç
düşünme. Nesim H ... Güner H beni hiç yalnız bırakmıyorlar. Ara sıra oyunda
oynuyoruz. Nesim H. aramız çok iyi. Babaannenin ellerinden öperim, hasret ve
sevgi ile kucaklar güzel gözlerinden pek çok öperim canım evladım.
Gürolcuğum ne olur hiç ama hiç
bir şeye üzülme.
Seni pek çok seven ve özleyen
annen...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder