İskenderun
10.9.942
Güzelim, Canım Türkan,
Terhisimin yaklaştığı şu
günlerde, yine mektuplarımın arası uzadı. Sebep yine aynı. Yalnız şunu
söyliyeyim ki, 4 aydan beri Cumartesi ve Pazarlar dahil boş geçen günüm yok.
Hatta haftamın bir çok geceleri bile çalıştığımı söylesem mübalağa yapmadığıma
inan. Evvelki gün tartılmıştım. Son senelerde 62-63 kilodan aşağı düştüğüm yok
iken (55) kilo geldim ki. Bu da fazla mesai ve Resmi işlerin geceleri bile
zihnimi işgal etmesi neticesi uykusuzluk. Son zamanlarda geceleri üst üste 5-6
saat uyumuş değilim. Geçen gün annemle telefonla görüşürken Nasılsın sualine,
iyi değilim dedim ve sebep olarakta kısaca fazla mesaiden bahsettim. Annem:
- Her kesin işini .....
göreceksin. Yoksa kırk yılın işimi ..... Bitireceksin, diye adeta bana kızdı.
Hakkıda var ya, ne yaparımki bitecek tükenecek gibi değil. Her biride tehlikeli
ve mes'uliyeti mucip. Bütün bu çalışmamıza rağmen yine de laf işitiyoruz. Ne yapabilirim
ki askerlik... bugün yine bir iş için gelmiştim. 5 gündür yine burada idim. Akşama
dönmek istiyordum. Fakat general Dörtyol'a gitmiş, yarın sabah gelecekmiş. Tabii
mecburen bu gece burada kaldım.
Yabancı ile aynı odada yatmayı
hiç sevmediğim için ve otelde tek yataktaki oda bulamadığım için iki yataklı
bir odayı iki yatağı ile beraber kiraladım. Maksadım odamda kimse bulunmasın. Gerçi
başka bir insan ile aynı odada yatmam dedim ama bu sözümün sana hükmü yok. Hatta
senin aynı odada olup aynı karyolalarda bulunman lazım, elzem, zaruri. Bunu bilahare
konuşuruz.
Oteldeki yerimi temin ettikten
sonra deniz kenarındaki gazinolardan birinde oturdum. Önümdeki Sefaret
caddesinde de geçenleri seyrediyorum. Kulağım sahili döven denizin sesini
dinliyorum. Hele denizde batan güneşi seyretmek doyulmaz bir zevk veriyor.
İşte bu dakika içinde kalbim
aşkınla çarparak bu satırları yazıyorum. Yukarıda anlattığım çalışma esnasında,
her zaman her yerde ve her işte olduğu gibi yine aşkımdan kuvvet alıyor
hayalimdeki tatlı hatıraları düşünerek günlerimi geçiriyorum.
Dün akşam başladığım mektubu
ihmal edip postaya atmak nasip olmadı. Bu sabah otelin balkonu önünde dışarda
yağan yağmuru dinleye dinleye devam ediyorum.
Geçenlerde annem bir mektubunda
Hataya gelmekten bahsediyor ve (ne dersin, bir mani yoksa bana bildir) diyordu.
O akşam telefonla kendisi ile görüştüm ve gelmesini söyledim ama Ramazan yaklaştı
diye tekrar tereddüde düşmüş. Gelirse bildirecekmiş. O akşam sana selam
göndermiştim. Herhalde almışsındır.
Bu gece otelde sivri sineklerle
ederek sabahı buldum.
-----------------------------------------------------
Son üç dört senem ekseriya
fukaradan hariçte geçtiği için gurbet hayatına alışmıştım. Fakat bu son
günlerde fukara'yı öyle özlüyorum ki...
Elimde olsa bir kuş alıp yanınıza
geleceğim. Bu arzuyu duymamda benim en büyük amel aldığım muhakkak, fakat elden
ne gelir. Mamafih I. Teşrin nihayetinde terhis edileceğim. Aşağı yukarı kat'i
gibi bir şey..
Burada 1,5 ay kadar bir şey
kalmış oluyor. Bu 1,5 ayı da sevgimi kalbimde yaşatarak geçiririm. Ondan sonra
artık ayrılık yok.
-----------------------------------------------------
Bu mektubum istediğim gibi
olmadı. Fakat benden yana haber vermesi bakımından mektup yerine geçer sanırım.
Buradaki üzüntülerimle seni de
üzmek istemem amma seninle dertleşmeyipte kiminle dertleşeyim. Düşündüm ki bu
dünyada benim en yakınım sensin.
Annemlere bile mektup yazamadığım
için onlarla da hasbihal edemiyorum.
Şimdilik Allahaısmarladık hasret
ve sevgi ile güzel gözlerinden öperim canım, sevgili Türkanım.
İmza
Büyüklere ve küçüklere selam
söylemeyi unutmazsın değil mi yavrum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder