Canım Evrim
Telefonu kapattım biraz önce. Sesim “Çok şeyler değişti”
diyordun. “Ya senden ne değişiklikler var?”
Eğer bu bir değişiklikse… akın hocamız gibi yaşamaya başladım
bende. Gidiyorum, geliyırum. Akşamları biraz okuyorum. Bazen yazıyorum. Beğenmiyorum
sonra. Tekrar okuyorum. Bazı akşamlar hafif bir şeyler içiyorum. Bu arada,
sigarayla ilgili sözümü tutamadım. Sonra tekrar gidiyorum. Fazla uzağa değil
ama. Kolayca dönebilmek için. Akşamları müzik dinliyorum. Bazen radyodan bir
şeyler kaydediyorum. Olanları olacakları düşünmemek için elimden geleni
yapıyorum yani. Yani korkumu yenemedim. Benden ne psikolog olur ama!
Olacaklar? Yani yeni insanlar, yeni olmayan yerler bu
fazlasıyla bildik kentte. Ve asla gidemeyeceğim fazla uzağa… bundan korkuyorum
işte.
Sence yeterli değil mi?
Fazla düşünmeden yaşamak kolay mı? Edebiyat kitabımın ve
defterimin özetlerini çıkarttım, çalışıyorum. (Eğer sınavda kendimden emin
olursam ve kompozisyon bölümünün puanı düşükse kompozisyon yazmamayı
düşünüyorum.) Yanlış sözcük düşünmek. Yanlış eylem. Düşündüğümü söylemek. Bir daha
hiçbir şey söylemeyeceğim.
Bugün otobüste Eray’la karşılaştım. “Tozu dumana katarak bir
yaz geçti” dedi. Kısık gözlü biri, aşağıda, tozlu….
Selim değil sesini diye yazıyor...:)
YanıtlaSilÇok teşekkürler uyarınız için :)
SilSesini yazınca cümle havada kaldı ve nokta koymadan büyük harfe geçilmiş. "Sesim" olabileceğini düşündük.
Sil